Ülke batıyor mu ...
Gündem o kadar hızlı ve gereksiz konularla değişiyor ki, insan takip etmekte zorlanıyor. Domates biber fiyatları ile başlayan " batık ekonomi" polemiği, daha da ağırlaşan ve durma noktasına gelen piyasalara rağmen bu sefer de " ezan " tartışması ile devam ediyor. Sırtımızdaki ceket yırtık, karnımız aç ama biz saçımızı taramakla meşgulüz gibi...
İnsanların cebindeki para, bırakın ay sonunu görmeyi, hafta bitmeden eriyor. Hemen her şeyden kısmamıza rağmen, yorgan yetmiyor üstümüzü örtmeye, çekiştirip duruyoruz üşümemek için. Toplumun bu derde çözüm bulması ve içinden çıkması mümkün değil. Devlette de bunu telafi edecek kaynak yok. Bekleyip görmekten başka çare de gözükmüyor...
Hemen her yıl yapılan yerel-genel-cumhurbaşkanlığı-referandum vs. gibi ekonomiyi durduran seçimler, akılsızca ve gereksizce harcanan paralar, taşa toprağa gömülen milyonlar sonunda gemiyi karaya oturttu. Son 15 yıldır olmayan parayı harcarken düşünmeyen toplum, şimdi nasıl bu hale geldik ve nasıl çıkacağız bu girdaptan diye ağlayıp duruyor...
Son yıllardaki seçimlerde gösterdi ki, siyasette artık bir çözüm ve umut vaad edemiyor. Bakın adayların ve partilerdeki liderlerin konuşmalarına. Hangisinden geleceğe dair bir umut alıyorsunuz, hangisinden bu ülkenin gerçek kurtuluş reçetesini dinliyorsunuz. Aksine birbirini karalamaktan çekinmeyen ve çözüm yerine, başkalarının sorunlarını anlatan ne kadar adam ve aday varsa sahneye çıkarılmış gibi durmuyor mu...
Bu toplum her bunalımda ve sıkıntıda mutlaka kurtarıcısını çıkardı ve bir şekilde de yoluna devam etti. Tarih bize hep bunu gösteriyor. Bu anlamda da hepimizin taşıdığı umudun farkındayız ancak, yakın gelecekte de buna dair bir ışık görünmüyor, en azından ben göremiyorum. Bazıları tünelin ucundaki ışık göründü, güzel günler pek yakında dese de inanmayın. Toplum ve onu oluşturan bireyler aydınlanmadan ve kendi ipini kendisi kesmeden, sadece siyaset üretecek bir kurtarıcıdan medet ummadan ayaklarımız üzerinde durmayı başarırsak, işte gerçek kurtuluş o zaman olacaktır. Yoksa bugün sırtımızda olan iner, başkası biner, biz de eşek olarak kalmaya devam ederiz. Kalın sağlıcakla...