Görüntülenen Sayı: 2271
2803 | Yayım Tarihi: 23 Ocak 2015 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » PEYGAMBERLERİN MUCİZELERİ

PEYGAMBERLERİN MUCİZELERİ


Facebook'ta Paylaş

MUSA  ALEYHİSSELAM’IN
 MUCİZELERİ
    Yüksek   nesebleri, Musa  bin  İmran  bin  Fahit   bin  Lavi  bin  Yakub  bin   İshak  bin  İbrahim   diye   başlar. Beni   İsrail’in  peygamberlerinin   en   büyüklerindendir.Harun  Aleyhisselam   da  kardeşi idi  ve  aynı   nesebe  malikti. Her   ikisi  de  Fir’avn  ve  onun  kıbti  kavmini   hak   dine  davet  ile  emrolunmuşlardır. Mucizelerin  Musa   Aleyhisselam’ın  ellerinde  zuhur  etmesi  Harun  Aleyhisselam’ın  peygamber  olmasına   mani   değildir.Çünkü  Hazreti  Musa  Aleyhisselam’ın   dilinde   pelteklik   olduğundan   kendisine   vezir  ve   yardımcı   olarak Harun   Aleyhisselam     verilmiştir. Davet   olunan   Firavn   ve  ona   tabi  olanlar   olduğu   için birinin   mucizesi   diğeri   için  de  mucize   olabilir.Hazreti Musa  Aleyhisselam’ın  mucizeleri  onyedi  çeşit  olup  yalnız  dokuz  tanesi  Kur’an  ayetleri   ile  sabittir.
MUSA  ALEYHİSSELAM’IN   BİRİNCİ   MUCİZESİ
    Hazreti   Musa’nınasayı  şerifleri   idi.Meşhurdur   ya! Şuayb  Aleyhisselam’ın  damadı  olduğu   zaman   koyunları  sürmek,ağaçların   yapraklarını   döküp   koyunları   doyurmak. Kurtları  kovalamak   gibi   faidelere  binaen.Bir  asa   damad   hediyesi   makamında   kendisine   hediye    olarak  verilmişti.Bu  asanın   ilk   sahibi   Hz. Adem  Aleyhisselam   olup, peygamberden  peygambere    intikal   ediyordu.   Hz. Musa  Aleyhisselam’a  gelinceye   kadar   asanın   mucizelik   hali   görülmemişti. Musa   Aleyhisselam  Hazretleri   Şuayb(A.S)’ın   yanında   kaldığı   zaman   bile  yukarıda  saydığımız  faidelerden  başka   faidesi   görülmemişti. Ne   zaman  ki    Hz. Musa   hanımı   ile  Mısır’a   giderken   Tuur   vadisine   geldiğinde   elindeki  asa ejderha   oluverdi. Bu   hal  kendilerine   alışkanlık   olduktan   sonra   bir  kaç   defa   da   mucize   olmadan  kendileri   göstermişlerdir.Asanın  ejderha   olması, Fir’avnı   korkulara  düşürmesi, sihir yaptırmak   için    topladığı   adamların  iman   etmeleri,  Şap   denizine   vurunca   on   iki   yol   açılması. Daha   bunun  gibi  faziletlerden  dolayı  mucizelerinin   en   büyüğü  o  asayı  şerif   idi.
      BU   MUCİZE   MAKAMINDA   RESÜLÜ   EKREM   (S.A.V)’IN  MUCİZELERİ 
    Kilde   isminde  bir   kafir  kılıcını  çekip  öldürmek  fikri   ile  hucüm  etmişti.Resülü  Ekrem  o  hali  görünce   Kudayb  isimli  asasını  o   kafirin  önüne   atar  atmaz  asa     ejderhaya    dönüşmüş, Kilde: “Aman  ya   Resülellah! Bundan  beni kurtarınız”  Diye   feryada  başlamıştı. Resülü   Ekrem asayı   eline   almış. Asa   eski   haline   dönmüştü. O   asada   daha  bir  çok   harikulade  haller mevcut  idi. Bir   tanesi  de şifa-i şerif’te  anlatılmıştır. Mekke-i Mükerreme’nin  fethedildiği  gün  Resülü  Ekrem(S.A.V) Efendimiz Kur’an  okuyarak  o   elindeki  asa   ile   putlara   işaret   edince  hepsi   yüzükoyun  yere   devrilmişler. Adeta  yere   secde  etmişlerdi.Resülü   Ekrem(S.A.V)  hac   ve  ve   cihad  zamanında    o  asayı   yanlarında   götürürlerdi.Bunun   için   kendisine  Sahibül  kudayb  denirdi.  Uhud  muharebesinde  o  asanın zülfikar   isimli  kılınca   dönüştüğü  de  sahih  hadisler  arasındadır.
 MUSA   ALEYHİSSELAM’IN  İKİNCİ  MUCİZELERİ
    Hazreti  Musa  Aleyhisselam  mübarek  sağ  ellerini   her   ne  zaman  ceblerine   sokup  çıkarsa  ellerinde güneş   gibi  bir   nur   parlamaya  başlar bunu  gören kafirler  ise  hemen   kaçışırlardı.
BU   MUCİZE   MAKAMINDA   RESÜLÜ  EKREM(S.A.V)’IN MUCİZELERİ
    Mübarek   ellerinde   güneşten   daha   parlak   olan nuru   ilahi  tecelli   etmiştir.Bu  nurun  kafirlere  verdiği dehşet   kadar  hiç  bir  şey  tasavvur   olunamazdı. Huneyn   ve   Hayber  muhaberelerinde  kafirleri  kaçırtan  bu  nur  idi.Resülü   Ekrem  (S.A.V)  bu   nur   ile  doğuya, batıya   ve  bunlardaki   olanları   temaşa   ederdi.Fakat   bu   nur  lazım   olduğu   zaman   peyda   olurdu. Nitekim   Hendek  kazılırken   Eshabı   Kiram   rastladıkları   büyük   kayayı   kıramadıklarını   bildirdiklerinde  Resülü   Ekrem   gelmişler.Ellerine   külüngü  almışlar. O  anda    elinde  o   nur, peyda  olmuş onun   sayesinde  Şam’ın   kırmızı    köşklerini   görüp  haber  vermişti. Şöyle  ki: Bismillahi   deyip  taşa   bir   defa   vurduğunda   taşın   üçte  birini  kırmışlar “Allahü   Ekber!  Bana  Şam’ın   anahtarları   verildi. Vallahi   şu  anda   ben   Şam’ın   kırmızı   köşklerini   görüyorum” demiş. İkinci   vuruşunda   ise   taşın   üçte   birini   daha   kırmış.Allahü   Ekber   bana   Faris   ikliminin   anahtarları   verildi. Vallahi  ben  şu anda   Kisra’nın   beyaz   köşklerini   görüyorum,  demiş . Üçüncü   defa  Bismillah  deyip   vurduğunda   taşın  tamamı   kırılmış   ve   Allahü   Ekber   bana   Yemen’in   anahtarları  verildi.Vallahi   ben  şu anda  san’a’nın  kapılarını   görüyorum. Buyurmuşlardı.Bu   malümatın   hepsi  mübarek  ellerindeki  nurun  parlamasından   ileri   gelmişti. 
 MUSA   ALEYHİSSELAM’IN   ÜÇÜNCÜ   MUCİZELERİ   
    Musa   Aleyhisselam   Şab   denizinin   kenarına   İsrail   oğulları  ile  gelince  mübarek   asasını  Allahü  Teala’nın   emri   ile   denize   vurmuşlar. Deniz   de  İsrail   oğullarının   fırkasının   adedince    tam   on  iki  yol     açılmıştı.Bu   yollardan  karşı   taraftaki  Tuur  kısmına   geçmişler.Arkalarından Fir’avn  bu: Allah  yoludur zannı  ile  denize  girmişler  ise  de  askerleriyle   birlikte  boğulmuşlardı.
BU   MUCİZE   MAKAMINDA   RESÜLÜ  EKREM (S.A.V)’IN
 MUCİZELERİ  
    Resülü  Ekrem Sallallahü   Aleyhi   Ve sellem  Efendimiz Habeş  Meliki  Necaşiye   Cafer  Radiyallahü anhı  göndermişti.Hazreti   Cafer  yanındakilerle   birlikte   bir   nehrin  kıyısına   gelmişler. Fakat, kafirler   nehrin   kıyısındaki  kayıkları oradan   uzaklaştırıp  onun  nehrin  karşı  tarafına  geçmesine   mani   olmuşlardı.  Hazreti  Cafer   Radiyallahü   anh   Resülü  Ekrem   Sallallahü  Aleyhi  Ve  sellem  Efendimize  mektup   yazmış.Resülü   Ekrem  de  onlara   olmak   üzere. Kutayb  isimli   asasını   göndermiş  ve  nehre   vurmalarını   söylemişti.Cafer  Radiyallahü  anh   Asayı  nehre  bir  defa  vurduğunda   yukarılara  sular  yükselmiş. Nehir  de onların  geçeceği   kadar  yollar  meydana   gelmiş, o   denizden   emniyetle   geçmişlerdi.Zannedersem  bu   denizden  murad  yine  Şab  denizi  yani   Kızıldeniz   olsa  gerektir.Çünkü  Habeşistan   ile  Arabistan   arasında   o  denizden  başka  deniz  yoktur. Veyahut  da  bir  ihtimal  daha  var  ki   o da  Nil  nehridir. Nil’e  de  deniz  denilebilir.
   -Musa  Aleyhisselam’ın  Mucizeleri   Devam  Edecek-              

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.