SAYIN BAŞVEKİLİM
Sayın başvekilim ve genel başkanım. Genelde fındık fiyatı denilince hep aklımıza Fiskobirlik gelirdi. (Fındık tarım Satış Kooperatifi) Devlletten yüklü para alınır, fındığa müdehale edilirdi. Fındık üç lira iken fiskobirlik piyasaya girer yüksek fiyatta fındık alırdı. Tabiyatıyla fiyatlar yükselir, Fiskobirlik te bunu bir başarı olarak ilan ederdi. Devletin verdiği bu kredi devlete dönmez arada yenilip, içilip kaybedilirdi. Fazla personelde paranın tükenmesinde etken olurdu.
Diyebilirizki fındığa günün fiyatının üzerinde fiyat vererek fiyatların yükselmesi sağlanır, bunada büyük başarı denilirdi. Devlet verdiği kredilerin geri dönmeyişinden bıkmış usanmıştı. Sonradan fiskobirliğe kredi verilmedi. Oda fiyatlara müdahele edemedi. Bu kör döngü böyle devam ederken kredi alamayınca sükut etti. Bazı insanlar Fiskobirliğe para verilmesini savundular. Senelerin tecrübesiyle bu AK parti hükümetince kabul edilmedi. Bir sorun daha var. Fiskobirliğin çok değerli mülkleri var, onları satıp paraya çevirse dev bir sermaye oluşturabilir. Ama o devlet parasından yana. Bir başka yönüde buraya siyaset bulaşmış, verilen kredi yandaşlarla beraber tüketiliyor. Şimdiye kadar görenek bu. Yani ıslahı mümkün değil..
Bize göre yapılacak iş, dünyada uygulanan arz ve talep dengesini fındıkta da uygulamaktan ibarettir. Bu uygulamayla fındık fiyatları normalleşir. Hz. peygamberinde öğüdü bu yöndedir. Arz ve talep doğrultusunda fiyatı Allah koyar buyurmuştur. Brezilya arz ve talep doğrultusunda tüm dünyada kahve fiyatlarını kendisi belirlemektedir. Hz. Peygamber: Buyday fiyatlarına narh koymam, alanın aleyhinde olursa yarında satanın aleyhinde olur buyurmuş ve fiyatı dalgalanmaya bırakmıştır. Bu uygulama dünyada ticaretin kurulduğu günden beri uygulanmaktadır, bir tek istisna fındıktır. Brezilya kahveyi elek üstü yapıp seçkin tanelilerini dünya piyasalarına arz etmektedir. Bu sistemle Brezilya kahveyi ayağa düşmekten kurtarmıştır. Elek üstünde dünyanın ihtiyacını karşılayacak kadar kahve bırakıp, elekaltı olan yamuk taneli kahveler bir tür imha edilmektedir. Bizim fındığımızın ise imha edilecek bir yönü yoktur. Bezik ve ufak taneli fındıklarda öğütülünce iri taneli fındıkların lezzetine kavuşmaktadır. Bunların yurt dışına ihracını yasaklayıp kaliteli fındıkların satışını kolaylaştırmak lazımdır.
Biz bazen fiyatı serbest bırakıp 50 bin ton fındık fazla satalım diye yüzbinlerce ton fındığı yarı fiyatına satmaktayız. Brezilya kahve fiyatlarını yükseltip tekel olarak tüm kahve fiyatlarını belirlemektedir. Bizim fındığımızın elekaltı olanıda satış şansı olan bir üründür. Bunu fındık ezmesi yapıp yüzde yüz fındıklı fındık ezmesi yapmamız mümkündür. Bu fındık ezmesinin içine uyarıcı baharatlar koyup fındık macunu diye tüm Türkiye ve arap alemine satabiliriz. Bu bölgenin insanı fındık macununu çok sever ve fındık kreması yemektende kurtulur. Fındık kreması damak tadı olsada: Bir kilo fındık yemek için yedi kilo margarin yemek zorunda kalınmaktadır. Bunu bilenler fındık kreması yemekten kaçınmaktadırlar. Batılılara elek üstü olarak tahsis edeceğimiz 450 bin ton fındık onların bir senelik ihtiyacını karşılamaktadır. Biz bu fındığı eleküstü yaparak düzgün taneli ve İtalya ve İspanya’nın fındıklarından çok daha lezzetli olmasına rağmen onların fındıklarının fiyatına dış alıcılara satacağız. Alıcıların bizden düzenli bir şekilde fındık almazlar. İhracaatcılarımızı zora sokmak isterlerse ihracaatcı Türk firmaları TMO ya vagon satıp paralarını peşin alacaklardır. 450 bin ton fındık tüccarda tükenirse TMO dan fark verip ihtiyaçlarını tamamlayacaklardır.
Biz bu fındık fiyatlarının dünya şartlarında bir fiyata yükselmesine, gerekli işlemleri yapmak durumundayız. Bu bizim Avrupa birliğine girmemizi engellemez. Batılılar müslüman olmadan zaten bizi Avrupa birliğine almayacaklar. Ancak beyazsaray dağılınca Çin baskısına karşı bizi Avrupa birliğine almak zorunda kalacaklardır. Bu daha başka bir konu. Şimdi bu yazıyı özetleyip sayın başvekilimize arzedeceğiz. Herkese saygılar sunuyorum. İnşallah yazımız alaka görür.