***•***
•Her hafta Güneş Gazetesi’ni takip eden Hamdi Şahin’in “Bunları biliyormusunuz” köşesini okumak için Cuma günlerini iple çekiyorum dediğini,
***•***
•Çetin Akbaş’ın 1 aydır ulaşmadığım yer kalmadı. Fatsa’nın ne zaman kurulduğunu bilen yok. Bu insanlar Fatsa kurulduğunda neredelerdi acaba merak ediyorum”dediğini,
***•***
•Hatice Durak Gürsoy’un “ömrüm sağ olduğu müddetce İngilizce ve Lazca’yı da öğrenip ana dil gibi konuşacağım, bunun için pek yakında kurslara başlıyacağım” dediğini,
***•***
•Geçtiğimiz hafta sonu İzmir’den gelen kuzenini ağırlayan İlknur Şahiner’in “2 günde 1500 km yol katetmişiz, yeni aldığım fotoğraf makinası ilede bol bol doğayı çektim. 10 gün geçmesine rağmen henüz kendime gelmiş değilim“ dediğini,
***•***
•Bu hafta sonu ablasının düğününü yapacak olan Esra Coşkun’un kınaya gelen misafirlerini güzel bir şekilde eğlendirmek için müzik parçalarından repertuvar hazırladığını,
***•***
•29 Kasım 2012 tarihi itibarı ile 19 yaşına giren Okan Karaca’nın evinde davullu zurnalı eğlence hazırladığını,
***•***
•Bir ay üzerine İstanbul’dan memleketi Fatsa’ya gelen Baha Şatıroğlu’nun, Evimi, yatağımı çok özlemişim. Birn yattım üç gün sonra kalktım” dediğini,
***•***
•Yeni yaptırdığı fırınla müşterilerine en iyi hizmete vermeye amaçlayan Saadet Hanım bizim lezzetlerin sahibi Ahmet Becioğlu’nun, “Gerçek pideyi Fatsalılara tatdırmanın hazzını yaşayacağım” dediğini,
***•***
•Eski Fatsa fotoğrafların Facebook sayfasında paylaşan Arif Gülenç’in, “Eski Fatsa beni farklı yerlere götürüyor” dediğini,
***•***
•Eczanesini yeni yerine taşıyan Süleyman Çürüksu’nun, “Çok uzaklarda değilim. Bir iki adım yürüyüş mesafesinde herkese çok yakınım” dediğini,
***•***
•Günlük simitlerini özel olarak fırında yaptırıp yiyen Beş Kuruş Tahir’in, “Yakın dostlarıma da ikram etmeyi unutmuyorum” dediğini,
***•***
•Yeni yıla kadar Fatsa’ya gelmeyi planlayan Kadir İnanır’ın, “Amacım yeni yıla Fatsa’da girmek” dediğini,