Diyarbakır’da miting yapmak isteyen, izin alamadığı için, izinsiz yürüyen 18 milletvekili için Sayın Bakan ne dedi?

‘Kan, kin, gözyaşı, ölümden başka bir şey vaat etmeyen bir lanetli yapı ve onun adına hizmet etmeye gayret eden Diyarbakır’daki 14 Temmuzdaki zavallı 18 milletvekili var’

 

Sayın Bakanın milletvekillerini zavallı olarak vasıflandırmasının dışındaki tespitlerine katılıyorum. Zavallı 18 milletvekili benzetmesine katılmadan önce zavallının anlamını daha iyi bir şekilde kavramak istedim.

Zavallı: Acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz ya da gücü bir şeye yetmeyen, aciz anlamına gelmektedir.

Sayın bakana bağlı olarak çalışan ve devleti temsil eden Sayın Valinin açıklamasını da hatırlatmak istiyorum. Hatırlayacaksınız Sayın Vali güvenliği sağlayamayacağını gerekçe göstererek bir siyasi partinin miting yapmasına izin vermemişti. 

Gerek Anayasamız ve gerekse hukuk düzenimize göre:

Siyasi partiler plan ve programlarını tanıtmak, iktidara gelebilmek için mitingler düzenlerler. Aynı mevzuata göre valiler illerin mülki amiridirler. Bulundukları illerde asayişi ve hukuk düzeninin korunmasını sağlarlar. Yani sözün özü zavallı olarak nitelenen milletvekilleri partilerinin adına miting yapma hakkına sahiptir. Bu vekilleri zavallı olarak sıfatlandıran Sayın Bakan’ın Diyarbakır’daki temsilcisi Sayın Vali de devletin tüm olanaklarını kullanarak asayiş, sağlamakla görevlidir. 

 

Asayişi sağlamakla görevli bir kişinin ben asayişi sağlayamam, bu işi beceremiyorum. Bu konuda güçsüzüm. Aciz kalıyorum. Demesi, ile yukarıdaki zavallı tarifini yan yana getirip burada zavallının kim olduğunu bulma ve değerlendirme hususunu sizlere soruyorum.  

 

Burada yaptıklarının çoğuna katılmadığım bir gurup milletvekilini savunuyor gözükmekten rahatsızlığımı dile getirmeden de geçmeyeceğim. Ne yazık ki akılları, hafızaları durduracak sözlerin sarf edilmesine de kayıtsız kalınamıyor.