ÜÇ DÖNEM VE ÜÇ LİDER
Üç dönem ve üç lider yazısına başlamadan önce: Bu üç dönemden önce Türkiye’nin yapısına bir göz atmak lazım. 1946 seçimleri: Ben o tarihte 13 yaşındayım. Bu seçimler güya Türkiye’deki seçimlerin, ilk demokrasi seçimleri. Demokrat Parti kurulmuş ve ilk seçim yapılacak. O tarihte ben de Halk Partiliyim. Bizim aile tüm halk partiliyiz. Mahallemizdeki caminin önünde toplandılar. Bitişik köyden Şakir Çavuş yakasındaki Halk Parti rozetiyle ortaya çıktı. Arkadaşlar ben Halk Parti’nin delegesiyim, Halk Partisi’ne oy verecekler gelsin benden oylarını alsın dedi. Millet gidip oylarını aldı ve sandığa atıldı. Demokrat olduğu bilinen insanlar da var. Bunlar oylarını geceleyin dağıtmışlar. Herkes oyunu cebinde gizlemiş, onlar da sandığa gidip oy atıyorlar. Burada bir durum daha var. Birbirlerine muhalif insanlar ayrı partilerde saflaşmışlar. Köydeki gruplaşma partilere yansımış. Oy kullanılması bittikten sonra: Sandık heyeti sandığı alıp camiye girdiler. Biraz sonra çıktılar. 15 kadar oy DP’ye çıktı. Belki onun yirmi katı kadar da CHP sine çıktı. Zaptın bir sureti caminin duvarına asıldı. Sandıkla diğer evraklar da Fatsa’ya götürüldü. Benim gördüğüm: CHP delegesinden oy almadan sandığa atılan oylar tahmin ediyorum 15’ten çok fazla idi. Demokrat denilen insanlar sürtüşmeye girmedi. Dağıldılar, 1950 seçimleri ise ekseriyet usulüyle yapıldı. Bu seçimin özelliği olarak az fark yapan ilin tüm milletvekillerini alıyor. CHP’ si çok az milletvekili çıkarabildi.