"ALT YAPISI OLMAYAN HER HAREKET FINDIĞIMIZIN GELECEĞİNE ZARAR VERİR"

Ziraat Odası Başkanı İbrahim Ethem Kibar, ülkede fındık dikim alanlarının sınırlandırılması gerekirken belirlenmiş olan 14 ilden 16 ile çıkarılmasının hiçbir mantığının olmadığını, özellikle Batı Karadeniz’de fındık dikimi yapılan çok verimli taban araziler olduğunu, bu arazilerde başka alternatif yetiştiricilikler yapılabildiğini söyledi.

Ziraat Odası Başkanı İbrahim Ethem Kibar, ülkede fındık dikim alanlarının sınırlandırılması gerekirken belirlenmiş olan 14 ilden 16 ile çıkarılmasının hiçbir mantığının olmadığını, özellikle Batı Karadeniz’de fındık dikimi yapılan çok verimli taban araziler olduğunu, bu arazilerde başka alternatif yetiştiricilikler yapılabildiğini söyledi.
Fatsa Ziraat Odası Başkanı İbrahim Ethem Kibar, Bakanlar Kurulu kararıyla 7 Şubat 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren fındık dikim alanlarının 14 ilden 16 ile çıkarılmasına tepki gösterdi. Kibar, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre fındık üreten ülkelerin dekar başına verim ortalaması ülkemizde 108 kilogram iken ABD’de 293, Gürcistan’da 201, İtalya’da 183, İspanya’da 125 kilogram olduğu, fındık üretim sahalarımızın bu düşük verimin sebebinin yüzde 40 ila 50’sinin yaşlı ekonomik ömrünü tamamlamış bahçelerden oluştuğu ifade edilmiştir. Buradan şu kararı çıkarabiliriz; fındıkta dünya üretiminin yüzde 70’ine sahipken dekar başına verimde sonuncuysak önceliğimiz dekar başına verimi artırma çalışmaları yapmak olmalıdır. ‘Bunlar ne gibi çalışmalar olabilir’ sorusuna gelecek olursak, bahçelerimizin gençleştirilmesi için devlet desteği sağlanabilir, toprak tahlil desteği ücretini artırarak üreticilerimizi tahlil yapmaya teşvik edebiliriz. Fakat biz bunu yapmak yerine üretim alanlarını genişletiyoruz. Bugünkü fındık fiyatlarının bu kadar yüksek olması, talep fazlalığından değil, bölgemizde 30 Mart 2014 tarihinde gerçekleşmiş olan don olayının sonucudur. Yani böyle bir kararın alınması için fındığımıza olan talebin artmış olması gerekirdi. 1983 yılında çıkarılan 2844 sayılı Fındık Üretiminin Planlanması ve Dikim Alanlarının Belirlenmesi Hakkındaki Kanun’un gereğinin yapılması ve tek fındık ocağının dahi dikilmesine müsaade edilmemesi gerekirdi. 1983 yılında 400 bin hektar olan fındık alanı, 2007 yılında 650 bin hektara, 2014 yılında ise 850 bin hektara ulaşmıştır” dedi.

“FINDIK 5 TL OLURSA BUNUN HESABINI
VEREBİLECEKLER Mİ?”
Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu bu kararın çok verimli olan taban arazilerde yapılan tarımı da olumsuz etkileyeceğini söyleyen Kibar, “Bunun en yakın örneğini birinci kalite pirinç üretimi yapılan Terme'de yaşadık, Terme ve Çarşamba gibi çok verimli ovalara fındık dikimine müsaade edildi ve yüksek rekoltenin olduğu yıllarda fiyat düşüklüğü olarak bütün üreticilerimiz bunun zararını gördü. Bugünkü fındık fiyatlarına bakılarak alınan bu kararın hiçbir alt yapısı yoktur. Yüksek rekolteden dolayı fındığımız bir gün 5 TL olursa bunun hesabını bu kararı alanlar verebilecek mi?” diye konuştu.
Kibar açıklamasını şöyle tamamladı: “Fındık, Karadeniz Bölgemizde 500 bin aileyi (2,5 milyon kişiyi) doğrudan, 10 milyon kişiyi ise dolaylı yoldan ilgilendiren bir üründür. Dolayısıyla fındıkla alakalı alınabilecek bir karar mutlaka çok iyi incelenmelidir. Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu bu kararı tekrar gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerek Fatsa Ziraat Odası olarak, gerekse bölge ziraat odalarımızla istişare ederek gerekli mercilere gereken raporları sunacağız.” Dedi.