İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya: "Bize yaşam boyu gerekli olan bilgi ve becerilerin temeli ilköğretimde atılır"

Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya 2010–2011 eğitim öğretim yılının başlaması nedeniyle yaptığı açıklamada istenilen hedefe ulaşılması için öğrencilerin daha çok çalışması, bilgiyi sorgulaması, öğretmenlerin bilgiyi aktaran değil, bilgiye ulaşma yollarını sunan kişiler olmaları, velilerin ise her alanda evlatlarına verdiği desteklerle aslında 21. yüzyıl Türkiye’sini desteklediklerinin idrakinde olmaları gerektiğini söyledi.

Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya 2010–2011 eğitim öğretim yılının başlaması nedeniyle yaptığı açıklamada istenilen hedefe ulaşılması için öğrencilerin daha çok çalışması, bilgiyi sorgulaması, öğretmenlerin bilgiyi aktaran değil, bilgiye ulaşma yollarını sunan kişiler olmaları, velilerin ise her alanda evlatlarına verdiği desteklerle aslında 21. yüzyıl Türkiye’sini desteklediklerinin idrakinde olmaları gerektiğini söyledi.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya yaptığı açıklamasında: “Kuşkusuz eğitim; üzerinde titizlikle durulması ve her şeyden fazla sahiplenilmesi gereken, sadece okullara bırakılmayacak kadar,kararlılık isteyen ve süreklilik taşıyan uğraş dolu bir süreçtir. Bu noktada “İnsan olma, millet olma davası” olarak benimsediğimiz ilköğretim davası süreci, Atatürk’ün bize gösterdiği çağdaş medeniyete ulaşma ülkümüzün temelidir. Bu temel, eğitimin ilk ve en önemli basamağıdır. Ne kadar sağlam atılırsa o kadar güvenilir ve o kadar ümit vaat eder. Bu nedenle; öğrencilerimizin daha çok çalışması, bilgiyi sorgulamaları, öğretmenlerimizin bilgiyi aktaran değil, bilgiye ulaşma yollarını sunan kişiler olmaları, velilerimizin ise her alanda evlatlarına verdiği desteklerle aslında 21. yüzyıl Türkiye’sini desteklediklerinin idrakinde olmaları gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılın en büyük gücü, tartışmasız “bilgi”dir. Bilgiye ulaşmak için özellikle son yıllarda ülkemizde eğitim ve öğretimin her alanında reform çalışmaları yapılmakta, birçok eğitim projesi hızla uygulamaya koyulmaktadır.” “Eğitim Her Engeli Aşar” ve ”Ana-Kız Okuldayız” gibi eğitim projeleriyle. günümüz Türkiye’sinde en üst düzeyde bir eğitim seferberliği başlatılmıştır.

(Sayfa 1’den devam)
“Bu hedeflere ulaşabilmek için hepimizin sorumlulukları ve yapacakları vardır. Görevlerimizin bilincinde olarak yeni eğitim-öğretim yılına başlıyoruz, toplumun eğitime katılımını artırmada, öğretimde farkındalık oluşturmada hepimize büyük sorumluluk düşmektedir.”İlköğretim temel öğrenimdir. Yasalarımıza göre zorunlu ve parasızdır. İlköğretim, yedi yaşında başlar ve on beş yaşında biter. Sekiz yıldır. Okulların açıldığı hafta ilköğretim okullarımızda İlköğretim Haftası olarak kutlanır Gerçekten, birey olarak başarılı olmak için en başta okumayı ve yazmayı öğrenmek zorundayız. Bilmediklerimizi okuyarak öğreniriz. Okuma - yazma bilmeyen bir kişinin bilgili olması düşünülemez. Atatürk’ün özlediği çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkabilmek, ancak bilgi ile olur. Bize yaşam boyu gerekli olan bilgi ve becerilerin temeli ilköğretimde atılır. İlköğretim Haftası; bu gerçeklerin konuşulduğu, ilköğretimin, okuma - yazma öğrenmenin kişiye, topluma sağladığı yararların anlatıldığı bir haftadır. Milli Eğitim Bakanlığı; okuma - yazmayı yaygınlaştırmak amacı ile Halk Eğitim Merkezlerinde yetişkinler için kurslar açmakta, bu kurslara her yıl çok sayıda yurttaşımız katılmaktadır. Sonuçta okur - yazar oranımız artmaktadır. Yakın gelecekte öteki ilerlemiş ülkelerde olduğu gibi yurdumuzda da okuma - yazma bilmeyen kalmayacaktır.
Bu yıl 13 Eylül günü anasınıfları ve 1.sınıf öğrencileri ile yeni eğitim öğretim yılının ve İlköğretim Haftası Uyum programıyla başlamış olup. 2010–2011 eğitim öğretim yılında Genel olarak İlköğretimde 405 derslik 13.646 öğrenci bulunmakta olup derslik başına 34 öğrenci düşmektedir.
Şehir merkezindeki 12 İlköğretim Okulunda 9.990 öğrenci 216 derslikte öğrenim görmekte olup derslik başına düşen öğrenci sayısı 46’dır.

Şehir merkezinde normal öğretime geçilmesi için derslik sayısının 296 olması gerekir. 30 öğrenciye göre 81 dersliğe ihtiyacımız vardır. Anasınıflarda %37 olan okullaşma oranımızın bu yıldan itibaren %50’lerden de yukarı çıkacağını belirtmek isterim. 2009-2010 eğitim öğretim yılında uygulamaya konulan ve adrese dayalı nüfus veri sisteminden bilgileri otomatik olarak alan e-kayıt modülü kullanılarak hiçbir ilköğretim öğrencisinin sistem dışında kalmadığını, bu sistemle ilköğretimdeki %96’lık okullaşma oranının da %100’e çıkacaktır.. Ortaöğretim kurumlarında merkezi sistemle öğrenci alan okullarımızda doluluk oranı %100’e ulaşmış olup, Mesleki Liselerdeki öğrenci oranımız %45’lerde olup, bu rakam Türkiye Geneli ortalamasının 10 puan üzerinde bulunmaktadır. Ortaöğretim kurumlarında okullaşma oranımız ise % 79’dur.2009 SBS sınavlarında ilimizde gözle görülür bir başarı grafiği yakalanmış olup, 58. sıradan yükselerek 26 sıraya gelinmiştir.İlçemizde SBS de kazan ma oranımız %41 dir. ÖSS ‘de ise kazanma oranımız %52 dir yerleşme oranına göre daha başarılı olduğumuzu Söyleyebilirim... Mevcut fiziki yapımız Türkiye geneline göre iyi durumda olup, İlköğretimde eksikliği duyulan derslik ihtiyacının giderilmesi için Çalışmalar yapılmaktadır”
Okul müdürlerine özellikle belirtmek isterim ki. Çağdaş bir personel yönetimi hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrılmayarak, eşitlik, tarafsızlık, güvence ve objektiflik ilkelerini yönetimin her kademesinin en önemli ve öncelikli kuralları olarak benimseyip uygulayan, öğretmen, öğrenci, veli üçgenini koordine eden kişiler olarak “Okul ne ise Müdür o, Müdür ne ise okul o’dur” ilkesinin akıldan çıkarılmaması gerekir. Yeni eğitim ve öğretim yılının öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve tüm ulusumuza hayırlı olmasını diler.Başta Büyük önder.Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal olmak üzere ahirete intikal eden Eğitimcilerimiz Ve eğitime gönül veren.Destek olan vatandaşlarımızı minnet ve rahmetle anıyorum.” Dedi.