KARADENİZLİ TİYATROLAR BİRLİK KURDU
Karadeniz tiyatroları 20–21 Mart tarihlerinde Samsun Gazi Sahnesi’nde bir araya geldi. Karadeniz’e kıyısı olan kent tiyatroları, hatırlayacağınız gibi daha önce de Sinop ve Fatsa’da toplanmıştı.Karadeniz tiyatroları 20–21 Mart tarihlerinde Samsun Gazi Sahnesi’nde bir araya geldi. Karadeniz’e kıyısı olan kent tiyatroları, hatırlayacağınız gibi daha önce de Sinop ve Fatsa’da toplanmıştı.
Fatsa’yı Kıvılcım Tiyatrosu’nun temsil ettiği Samsun Çalıştayı tüm konuklar adına bir hayli verimli geçti. Bu çalıştayda önemli mesafeler alındı. Karadeniz’e Kıyısı Olan Kent Tiyatroları “dernek” kurma kararı aldı. Birliğin merkezi olarak da Samsun seçildi. Samsun’un havaalanı ve merkezi konumuyla birlik merkezi olma açısından daha sağlıklı olacağı konusunda taraflar anlaşmaya vardı.
Derneğin tam adı: “Karadeniz’e Kıyısı Olan Kent Tiyatroları Birliği Derneği” olarak belirlendi. Dernek kararının hemen ardından da ilk faaliyet olarak 24 Mart Çarşamba günü saat 19.00’da birlik üyesi her tiyatro ekibi, bulundukları şehirde eş zamanlı yani ortak basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kent; cilalı kaldırımlar, boyalı bahçeler değildir. Kent; onbinlerin bir arada, saygılı ve uyumlu bir şekilde yaşadıkları, bunun için de sanata ve özelde de Tiyatroya 'İhtiyaç' duydukları yerdir. Çünkü sanat ve özelde de Tiyatro insana 'Estetik bir algı' kabiliyeti kazandırır. Bu kabiliyetle yetişmiş insan sorunları daha çabuk çözer, daha çok ihtimal yaratır, uygarca yaklaşır... Tiyatro’dan bu kadar uzak bırakılmamızın ana nedeni belki de 'Uyanmış' ya da 'Kandırılması zor' vatandaşa duyulan korkudur. Öyle ya çocukluğundan beri Tiyatro edebi ve kültürü ile yoğrulmuş bir insan elbetteki daha talepkar ve daha güçlü olacaktır. Zeki, tepkili, uygar, yüksek ethik değerleri olan, estetik algısı gelişmiş, yaşamında 'Güzel' olanları yaşayan ve paylaşan, aydınlık bir geleceğin dimdik vatandaşlarını yaratmak istiyorsak, lütfen erinmeyin, çocuklarınızın ellerinden tutun ve şehrinizdeki tiyatroya getirin. Tekrar başlayalım. Kaybedecek vakit yok. Kentimizde tiyatro var. Tiyatronun olduğu yerde hayat, hayatın olduğu her yerde Tiyatro var. Tiyatrolar insanlara «Koşun, bana gelin, size ilginç bir şeyler göstere¬ceğim» derler. «Gelin, beni izleyin memnun kalacaksınız» derler. Bu alışkanlık yüzyıllardır sürüp gidiyor. Çünkü; tiyatroda etli canlı oyunculardan, etli canlı seyircilere ve sonra yine o etli canlı seyircilerden etli canlı oyunculara geçen karşılıklı bir elekt¬rik alışverişi vardır ki, bu aynı çatı altında aynı anda birbirini tamamlama ve karşılıklı etkileme olayı tiyatroya benzersiz bir toplumsal yaşantı niteliği kazandırır”.