•Antalaya’da kızının yanında tatil yapıp Fatsa’ya dönen Mehdi Gürsoy’un, “Akdenizde sıcaktan bunaldım. Fatsa’da da osğuktan. Ne yapacağımı şaşırdım” dediğini,
***•***
•Sözlendikten sonra yolda yürümesi bile değişen Ercan Er’in, “Artık nişan ve düğün hazırlıklarına başladık. Allah hayırlı eder inşallah” dediğini,
***•***
•Hafta sonu düğün törenine katılmak için Ankara’dan Fatsa’ya gelen Kutsi Yerebasmaz’ın, “Kısa ziyaretimden dolayı hiç bir dostuma uğrayamadım. Ay sonu gelince çok uzun birziyaret faslına başlayacağız” dediğini,
***•***
•Fatsa’ya yerleştikten sonra uzun süredir görmediği dostlarıyla hesret gideren Atilla Ekser’in, “Eski anıları yad edince çok duygulanıyor ve çok ta mutlu oluyorum” dediğini,
***•***
•Her sabah Hisar Sokaktaki çay ocağının önünü çamaşır sularıyla yıkayıp temizleyen Hikmet Bıçakcı’nın “Temizlik imandar gelir. Ben de onu uyguluyorum” dediğini,
***•***
•Çiçek üreticiliğinden arzu ettiği randumanı alamayan İsa Falay’ın, “Gülleri kökünden söküp fasulye diktim. Şimdi de ürün yetiştiremiyorum” dediğini,
***•***
•Benden başka Çamaş ağası yok diyen Gündüz Çamaş’ın, “Ağalığa bir tek Ufuk Pazarbaşı talip ama, benim karşıma hiç kimse başarılı olamaz” dediğini,
***•***
•Bahçesinde ürettiği çilekleri yakın dostlarına dağıtan Süleyman Yek’in, “Dostalarımın memnun olmasından daha fazla ben memnun oluyorum” dediğini,
***•***
•Sağlık problemlerini atlatan Ecz. Fehmi Akar’ın, “Psikolojik olarak rahatlamam için bana Gürcistan seyahati görülüyor. Temmuz mu desem, Ağustos mu desem bir türlü karar veremedim” dediğini,
***•***
•Kadir İnanır’ın Fatsa’ya geleceğini öğrenen Aga Cemal’in, “3 takım elbise, 3 gömlek ve 3 kravat aldım. Her davette ayrı bir kostümümü giyeceğim” dediğini,
***•***
•Bugüne kadar onbinlerce ayakkabı boyadığını söyleyen Erol Bayraktar’ın, “Kimse inanmaz ama, kendi ayakkabı bir kez bile boyayamıdım” dediğini,
***•***
•Yurt dışına görevli gittikten sonra sık sık dostlarını arayan Necati Ergül’ın, “Burada görevimi yapıyorum ama, aklım hep Fatsa’da. Telefon görüymelirimle hasret gideriyorum” dediğini,
***•***
•Fatsa ve mahalleleri ndeki hiç bir düğünü kaçırmayan Mehmet Esen’in, “Bir türlü huyu huyuma, suyu suyuma bir kız buladım. Ne kısmetsiz biriymişim” dediğini,