•Gazetemiz köşe yazarı Selim Becioğlu’nun çocuğunun yeni doğmasından sonra artık geceleri sabaha kadar nenni söylemkten uykuya hasret kaldığını,
•••••*•••••
•Fatsa’da spor arabası geçen haftaya kadar tek olan Avukat Onur Çam’ın aynı arabadan bir kaç tane daha alınmasından sonra “Arabamı satıp özel yapım bir Mercedes yaptıracağım. Karizmamı asla çizdirtmem” dediğini,
•••••*•••••
•Yayladan hiçbir zaman vazgeçmem diyerek hava atan Ertan Ereyli’nin, en son Dolunay’da plajda gözüktükten sonra yaylacı arkadaşları tarafından saf dışı edildiğini,
•••••*•••••
•Fındık toplamaya gidiyorum diyerek işyerinden izin alan Berber Ercan Yelol’un fındık toplamaya değil de 1 haftalığına Bodruma tatile gittiğini,
•••••*•••••
•Yakın bir tarihte askere gidecek olan gazetemizin çalışkan muhabiri Mehmet Uğurbaş’ın tüm yakınlarıyla vedalaşarak asker harçlığını şimdiden almaya başladığını,
•••••*•••••
•Fatsa Belediyespor’un en genç yöneticisi olan Murat Yıldız’ın taraftarların en çok sevdiği yönetici olduğunu ve onlarla beraber maçlarda birlikte takıma tezahürat ettiğini,
•••••*•••••
•Evlendikten sonra ev işlerinden arkadaşlarına zaman ayıramayan Esnaf Babiloğlu’nun arkadaşları tarafından bir daha aralarına alınmayacağını,
•••••*•••••
•Sanayi sitesi esnaflarının en çapkın ismi olarak bilinen Evren Kaynaroğlu’nun her gün yeni bir araba, her gün yeni bir aşk değiştirdiğini,
•••••*•••••
•Suriye‘de çalışan oğlunun Fatsa’ya gelişini Cumhuriyet meydanında top atışlarıyla kutlayan Baba Uğur Hazinedar’ın “Yaklaşık 2 yıldır görmediğim oğluma kavuşmanın heyecanını ve mutluluğunu top atışlarıyla kutlamaya çalıştım” dediğini,
•••••*•••••
•Evleneceği kızın 20-25 yaşlarında olması gerektiğini söyleyen Mehmet Esen’in, “Aramızda 20 yaş fark olmalı ki, ben yaşlandığım zaman dinç kalıp Fatsa’nın yetiştirdiği bu değerli insan sürekli form tutsun” dediğini,
•••••*•••••
•Evine gelen misafirleri ağırlamaktan davetlere icabet edemeyen Arif Gülenç’in, “Gün gelecek bütün dostlarımı tek tek ziyaret edeceğim” dediğini,
•••••*•••••
•Gündüz fındık toplayıp gece denize giren Muharrem Göç’ün, “Yaz geçiyor. Kışın denize girecek halim yok ya” dediğini,
•••••*•••••
•Sabah namazını kılıp yattıktan sonra iftara komşularının yardımıyla uyanabilen Alaaddin Eriş’in, “Hanım tatile gidince evde bir sessizlik oldu. Ben de bu frsatı uyuyarak değerlendirmeye çalışıyorum” dediğini,