Görüntülenen Sayı: 2766
2799 | Yayım Tarihi: 20 Eylül 2024 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » NEDEN AVRUPALI OLAMIYORUZ?

NEDEN AVRUPALI OLAMIYORUZ?

Av. Mehmet YILDIZ

Av. Mehmet YILDIZ

av.mehmetyildiz52@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

     Bu hafta Narin konusunda yazmayı düşünüyordum. Ancak çok hassas olduğum bir konuda sosyal medyada iki ayrı fotoğraf görünce direksiyonu bu yöne kırmak durumunda kaldım. İki fotoğraftan birisi sabah kahvaltısından kalmış birkaç vatandaşımızın geride bıraktığı kahvaltı masasıydı. Diğeri ise yine kahvaltı masasından kalkmış birkaç Avrupalının bıraktığı kahvaltı masasıdır. Avrupalıların kalktığı masada tabakların hemen hepsi boş, sadece bir tabakta küçük bir peynir parçası kalmış, aldıklarının hepsini yiyip bitirmişler. Hiç mi hiç artık yok. Sanırım ikisi de açık büfe kahvaltı. Herkes yiyeceği kadar almış, doyduktan sonra tabakları sıfırlayıp masadan kalkmışlar. Gelelim bizimkilere: Masadaki tabaklarda kalan kahvaltılıklarla en az 10 kişi doyabilir. Hani bizde ‘’İsraf haram ve günahtır.’’   Avrupalı için de Müslüman değil diye aşağılar küçük görürüz.  Biz de bir insan oruç tutuyor, namaz da kılıyorsa cennette yeri hazırdır. İslam dininin emrettiği diğer şeyleri yapmasa da olur anlayışı vardır. Sen namaz kılıyorsan dökebilirsin, saçabilirsin, kul hakkı yiyebilirsin. Sınavda, bir yere atanmada başkasının önüne geçip, o makamı almak açıkgözlüktür. Namaz kıldığına göre bu haksızlıkların hiç ama hiçbir önemi yoktur. Devletin malı deniz yemeyen domuz sözü gayet doğal bir deyimdir. Vergiyi kaçırırsın, ne yapayım herkes kaçırıyor diye teselli olursun. Hakareti, kötü sözü sallarsın ne yapayım hak etti dersin. 

     Elbette namaz, oruç ve haç gibi ibadetler belli şartlarda Müslüman olmanın emrettiği kurallardır. Elbette inanıyorum diyenin yapması gereken kurallardır. Laik bir ülkede hiç kimse neden yapıyorsun diyemez. Esasen neden yapıyorsun diye imada bulunan da yoktur, olamaz da! Bir adım daha atmak gerekirse ibadetini yapanlara herkesin saygı da duyması gerekir. Ama unutulmamalıdır ki ibadetini yapanın her istediğini yapabileceği gibi bir anlayış da doğru değildir. Basit bir artık yemek tabağının bizi nerelere getirdiğini görebiliyor musunuz? Rahmetli sınıf arkadaşım Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk; her birini defalarca okuduğum ‘’Din İle Aldatmak’’, ‘’Allah İle Aldatmak’’ ve ‘’Kuran İle Aldatmak’’ kitaplarında çok detaylı bir şekilde anlatmıştır. İbadet yapan kendisine ve menfaatine olunca her şeyin mübah olduğunu sanmaktadır. Böyle bir dünya yoktur. Hiçbir zaman da olmayacaktır. 
     Çok fazla kitap okumaya gerek yoktur. Biraz televizyon izleyen herkes görebilir. Japonlar dünya kupasına katıldıklarında futbolcuların maç sonrası soyunma odalarını nasıl temizlediklerini görebilirler. Ama Japonların dini inançları yoktur. Otelde sabah kahvaltısına bile bir nizam ve intizam dahilinde girerler. Hırsızlık suçu nerdeyse yok durumdadır. Çin’den gelen göçmenler olmasa hırsızlık suçuna rastlamanın mümkün olmadığı söylenmektedir. 
     İşte biz bu Japon anlayışını hâkim kılmadığımız müddetçe hiçbir zaman Avrupa’nın bir parçası olamayız.  Avrupalı olsak ne olur? İlerleyen haftalarda da isterseniz ne olacağını anlatırız. Bu haftalık bu kadar. 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.