KİM HAKLI? ANAYASA MAHKEMES Mİ? YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Mİ?
Zamanla baş vurduğum bir Nasrettin Hoca hikayesi ile başlamak istiyorum. Hoca’nın canı karpuz çeker. Eve gelirken yol kenarındaki karpuzcudan bir karpuz alır ve eve gelir gelmez karpuzu keser. Ortalığı bir koku alır ki evde durmak mümkün olmaz. Karpuz çürümüştür. Hoca hemen giyinip karpuzcuya gitmeye kalkışır. Yanındakiler hocayı sakinleştirmek için: ‘’Aman Hoca bu kadar büyütmeye gerek yoktur. Böyle aksilikler olabilir. Hayatın içinde vardır böyle şeyler. Kavga çıkarmaya gerek yoktur. ‘’ derler. Bunun üzerine Hoca: ‘’Ben kavga etmeye gitmiyorum. Karpuzcuya bu karpuzu açmadan içine nasıl ettiğini öğrenmek için gidiyorum.’’ Der.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararını açıklandığında hukukçu olan eşime ben bu daire üyelerini gerçekten tebrik etmek istiyorum. Böyle bir olayda, böyle bir karar çıkarmak her babayiğidin hakkı değildir demiştim. 23 sayfalık gerekçeli kararın hüküm kısmını bu yazıyı yazmadan önce bir kez daha okudum. Gerçekten şaşkınlığımı ifade edecek kelime bulamıyorum. Aynı şey yargının şekillendirilmesinde başrol oyuncusu olan Adalet Bakanının açıklamalarında da aynı şaşkınlığı yaşıyorum.
Bugüne kadar pek üzerinde durulmayan bir hususa açıklık getirmek istiyorum. Yargıtay 3. Ceza Dairesi: ‘’Ben kararı verdim ve karar kesinleşti. Artık Anayasa Mahkemesi, kesinleşmiş karardan sonra bir karar veremez.’’ Diyor. Şuan yürürlükte bulunan Anayasamızın 148/3. Fıkrası: ‘’Herkes. . . . . . . .Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tükenmiş olması şarttır.
Yani Anayasa Mahkemesine başvuru olağanüstü hukuk yoludur. Bu yola başvurabilmek için 3. Ceza Dairesinin karar vermesi ve kararın kesinleşmesi zorunludur. Hal böyle iken 3. Ceza Dairesinin karar kesinleştiği için görev ve yetkisinin olmadığı iddia edilen Anayasa Mahkemesinin görevi yeni başlamaktadır.
Adalet Bakanına gelince: Ekranlara çıkıp: ‘’Yargıtay da Yüksek Mahkemedir.’’ Diyerek olayı çarpıtmaya çalışıyor. Sayın Bakan kimse Yargıtay’ın yüksek mahkeme olmadığını iddia etmiyor. Yargıtay da Anayasada sayılan yüksek mahkemelerden birisidir. Biz hukukçuların merak ettiği şey Anayasanın 153/ son fıkrasıdır. Bu maddede: ‘’Anayasa Mahkemesi kararları resmi gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve YARGI ORGANLARINI, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri BAĞLAR.’’ Demektedir. Yüksek yargı organlarını bağlamaz diye bir hüküm var da biz mi bilmiyoruz, yoksa yüksek olunca YARGI ORGANI MI olunmuyor. Lütfen insan aklı ile alay etmeyin. Vurgulamak isteriz ki yaptığınız bu zorlama yorumlara değil taraftarlarınız kendiniz bile İNANMIYORSUNUZ. Ve yine vurgulamak isteriz ki yaptığınız bu komik yorumlara alkış tutan çok küçük bir şakşakçının yanında gülerek ve inanmayarak tepki gösteren çok sayıda taraftarınız oluşuyor. Belki diyebilirsiniz ki: ‘’İnanmasalar da onlar oy zamanı bize oy verirler.’’ Üzgünüm bu tespitinize hayır diyemiyorum. Onların sorunu. Ben gördüklerimi ve bildiklerimi paylaşarak vicdanımı rahatlatmak istiyorum. Gerisi umurumda değil!