1950 Lİ YILLARDA DOĞANLAR NELER GÖRDÜ NELER
Eskiden Trabzon’dan İstanbul’a giden otobüsler, Daracık koçboynuzu yolundan Fatsa’nın ana caddesi, Reşadiye caddesine girer ,Cumhuriyet meydana gelir, şimdiki Kahve Ateşi olan binanın olduğu yerden sola dönüp Mağazalarbaşına çıkar, orada samsuna doğru yol alırdı. O otobüslerin gidiş yolunu gördük. Fatsa’nın sahili kumluktu üzerinden tek tük araçların geçtiği şehir içi yolu yapılıp, ordu sahil yoluna bağlanınca, bu otobüslerin kamyonların bu yolu kullandığını da gördük.
1950 li yıllarda doğanlar. Trabzon İstanbul yolunun koçboynuzundan geldiğini, sonra Fatsa’nın sahil yolunu gördükten sonra,’’ Ordu Otoban’’ yolunu da gördü. Eskiden insanların köylerden ayaklarında Çarıkla, Kara lastikle Gizlavet ayakkabı ile yürüyerek geldiğini de gördü. O fakirlik yıllarında parasızlıktan yırtık Pantolonla gezeni de, şimdi parası olduğu halde Moda oldu diye, yırtık pantolonla gezenide gördü. Eskiden köylerde atlarla gelinirdi, Atlar hanlara bağlanırdı. Bugün köylerden özel arabalarla geliniyor arabalar otoparklara bırakılıyor. Bunu da gördük
1950 Lİ Yıllarda Fatsa’da 36 çeşit tarım ürünleri çıkar bu ürünler açıkta bekleyen yük gemilerine Çaparlarla çekilirdi İstanbul’a yolculuk açıkta bekleyen yolcu gemileri ile yapılırdı. Bunları da gördük. Bugün lüks otobüslerle yada uçaklarla İstanbul’a seyahati de gördük.
1950’li yıllarda Fatsa’da elektrik jeneratörle gece saat 12 ye kadar verilirdi. Medeniyet işareti olarak Önce ceryanlı radyoları gördük sonra, Bataryalı radyoları, peşinden pilli radyolar geldi. Onu Transistörlü radyolar takip etti. O radyolardan akşam ajansını dinleyenleri de gördük. Bugün dev ekran yüzlerce kanallı televizyonlardan istediği anda ajans dinleyenleri de gördük.
Telefonda her evde olmaz. Olanların telefonu da, manyetoluydu. Telefonun kolu çevrilir postaneden memur istediğiniz numaraya sizi bağlar. İşiniz aceleyse acele notu düşülürdü. Biz o telefonu da gördük .Bugün dünyanın her yeriyle saniyeler ,içinde görüşülen telefonu da gördük. O yıllar da PTT de Mors alfabesiyle yazılan telgraf vardı. İşimiz acilse yıldırım telgraf notu düşerdik, onu gördük, Bugün cep telefonuyla saniyeler içinde mesaj atmayı da gördük. Biz üç bacak üzerinde tahtadan yapılmış fotoğraf makinesini de gördük. Cep telefonundan resim çekmeyi gördük.
Biz kışın köylerde kuytularda saklanan kar ve buzlarla, yazın elde yapılan dondurmaların, dondurma arabaları ile mahalle aralarında satıldığını da gördük .Bugün marketlerde janjanlı kağıtlara sarılmış dordurmaları da gördük.
Biz 1960 da ihtilali gördük. 1967 de Aya çıkıldığına gördük şimdi, Marsa çıkışı görüyoruz. 68 Kuşağını gördük,71 muhtırasına şahit olduk. 70li yıllarda Solculuğu Pos bıyıklı parkalı gençlerden gördük .Kanca bıyıklı kısa saçlı sağcı gençleri de gördük. 11temmuzda sabaha karşı Tankların Cemselerin Fatsa’ya girişiyle Nokta operasyonunu gördük. Ülkenin tek kanal Siyah Beyaz Televizyondan Kenan Evrenin 12 eylüldeki yaptığı konuşmasını da gördük
Biz Dumlupınar mahallesindeki Fetöcü Kaymakamın yıktırdığı kiliseyi ve onun önündeki malpazarını da gördük. Sonra onun yerine yapılan ucube minibüs garajını da gördük. Biz Fatsa’nın içinden akan tertemiz suları olan ismi de bülbül deresi olan küçük dereleri de gördük. Yapılaşmanın artıp kanalizasyonların bu derelere verilmesiyle, adı Boklu dereye çıkıp üzeri betonla kapatılan dereleri de gördük.
Gün geldi çeşitli bankaların Gecelik % 7500 faizlerini de gördük. Gün geldi %100 Enflasyon’unu da gördük, Gün geldi Tüp gazın, çiçek yağının, sana yağının yokluğunu gördük. Bugün market raflarından al beni diye yalvaran Tüp gazı çiçek yağını, sana yağını da gördük . Eskiden biz, T.C Lideri Turgut Özal’ın televizyondan ulusa seslenişini görmüştük. Bugün Organize suç örgütü liderinin televizyondan Ulusa seslenişini görüyoruz .Geçmiş yıllarda siyasette Hilmi İşgüzar gibi rüşvet yiyip hapis yatan Bakanlar gördük. Bugün dünyalar dolusu rüşvet yiyip, hapis yatmayan bakanları da gördük.
Biz 2000 yılının Asosyal gençliği değiliz 2000 yılının Z kuşağı denen gençliğinin elinde Cep telefonuna bakan, kafeteryalarda Birbirleriyle sohbet etmeyen, hiçbir siyasi fikri olmayan, Cep telefonundan Tik tok seyredip, mesaj çekip eğlenen, gençliği gibi değildik. Siyasi fikrimiz vardı. Kimimiz Sağcı, kimimiz Solcuyduk yani siyasi bir fikre sahiptik. Mektep çayırında İddialı mahalle maçları yapardık. Sucuların Kahvehanesinde Pişti, Maça kızı oynar, akşamları sinemaya giderdik. Paramız yoktu ama konserleri tiyatroları kaçırmazdık. Sonuç olarak ne çok şeyler görmüşüz, ne çok şeyler yaşamışız değil mi?
Sonuç:12 Eylül Darbesi olunca solcu ağabeylerimiz, EGEMEN GÜÇLER APOLİTİK,ASOSYAL Bir gençlik yaratılacak demişlerdi. Acaba onlar bugünkü. Z, Kuşağı gençliğimi işaret etmişlerdi.?