KOVİT 19 VE FATSA
İç İşleri Bakanlığı bir genelge yayınlayarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım Atatürk’ü anma etkinliklerini de içine alan bir takvimle toplanmayı, sivil toplum örgütlerinin toplantılarını yasakladı. Ancak bu yasağa AKP nin kongreleri, AKP Genel Başkanının mitingleri, cumhur ortaklarının parti kongreleri, fabrika açılışları, cami açılışları istisna kılındı. Kendilerini korumayı bilemeyen, yeteneksiz meslek mensubu avukatların yasal olarak yapılması zorunlu olan genel kurulları yasa hiçe sayılarak genelge ile yasaklandı. Öyle ya avukat bırakın maske kullanmayı, nerden alınacağını bile bilemeyebilirdi. Korunması gerekiyordu.
Aslında kovit-19 ülkemizde ilk çıktığı günden bu yana oldukça evrim geçirmişti. Kimi hasta edeceği, kimi etmeyeceğini bile ayırt edecek aşamalara gelmişti. Birçok Baro yasanın yapılmasını emrettiği Baro genel kurulunun bakanlık genelgesine dayanılarak iptal edilemeyeceği gerekçesi ile yasal yollara başvuruda bulundu. Kovit-19 un tanışıklık durumuna göre sayın yargıçlarımızdan kararlar çıktı. Örneğin Muğla İdare Mahkemesi ve İzmir İdare Mahkemesi yasal zorunluluktan mı, kovit-19 un tanışıklığından mı bilinmez Baro genel kurullarının yapılması yolunda kararlar verdiler. Ancak ne hikmetse Ankara İdare Mahkemesi Ankara’daki kovit-19 ların çok tehlikeli olduğunu düşünse gerek ki yasanın, genelge ile bertaraf edilebileceği kanaati ile Ankara Barosunun başvurusunu reddetti. Hukuk aynı hukuk, yasal başvuru gerekçesi aynı gerekçe, yargıçlar aynı okullarda, aynı tedrisattan geçmiş olduklarına göre birbirine ters kararlar verilmesinin sebebini başka türlü anlatmak mümkün olamamaktadır.
Kovitin bu bölgesel etkisini öğrenince biz de tası tarağı toplayıp, atlayıp Fatsa’ya geldik. Çünkü Fatsa’nın kovit-19 unun zararsız olduğunu zannediyoruz. Nerden çıktı diye sormayın! Pazar günü yapılan gemi turunu duyduk. Koskoca Büyükşehir Belediye Başkanımız, yıllarca bu ülkeye bakan olarak hizmet etmiş bir kişi, üstelik lisansüstü eğitim yaparak doktor unvanı da almış bir şahsiyet kovitin zararsız olduğunu düşünmese üç-beş oy uğruna, o kadar insanı geminin içine doldurup, ateşin içine atar mı? Sayın İç İşleri Bakanımız avukatların kendilerini koruyamayacağını düşünür de Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatsalı hemşerilerinin sağlığını düşünmez mi? En büyük Başkan bizim Başkan! Ünyelilerin, Kumruluların, Korgan’lıların, Çamaş, Çatalpınar, Aybastı ve Kabataş’lıların da beklenti içinde olduklarını herhalde hesap ediyordur. Yalnız kulağıma gelen fısıltıdan Kovit-19’un Gülyalı’lılarla arasının iyi olmadığını, Gülyalı’da her türlü toplantının yasaklanması gerektiğini düşünüyorum.
Haklarımızın kullanılmasında herkesin eşit olduğunu söyleyen Anayasamızın 10. Maddesi yürürlükten kalktı da hukukçu olmama karşın haberim mi yok diye tereddüde düştüğümü söylersem şaşırmayın. Çünkü yasalar bu kadar çifte standartla nasıl uygulanıyor anlayamıyorum.