Görüntülenen Sayı: 2545
2800 | Yayım Tarihi: 22 Mayıs 2020 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » NASIL BİR DÜNYA

NASIL BİR DÜNYA

Av. Mehmet YILDIZ

Av. Mehmet YILDIZ

av.mehmetyildiz52@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

Bugün size iki portre çizeceğim. Biri bizden, biri değil! Önce bizimkinden bahsedeyim. Ülkemizde bir başbakan (Şimdi anayasa gereği yok ya…) Biz var sayarak gözümüzde canlandıralım. Sayın Başbakanımızın ev de otururken canı sıkılıyor ve şehrin modern ve şık kafelerinden birine gitmek istiyor. Ne olur?

Önce kafeye haber verilir, ya kafe müşteriden arındırılır, tamamen Sayın Başbakan’a tahsis edilir, ya da Sayın Başbakan’ın hoş görebileceği birkaç müşterinin kalmasına izin verilir. Ben olayı bire bir Datça’da yaşadım. 1999 yılında (Depremin olduğu yıl) depremden bir gün önce Datça’da deniz kenarında eşim ile birlikte akşamüzeri bir balık lokantasına oturdum. Malum balık yanındaki arkadaşlarının da hatırı için biraz uzun sürede yenir. Lokantaya akşam 17.00 de oturduk. Saat 19.00 olduğunda kumsala konilerle duvar örüldü. Boşalan masalara yeni müşteri alınmadı. Karı-koca avukat olduğumuzdan ve lokantanın sahibesi hanım ağa tarafından tanınıyor olmamızdan dolayı bizden başka kimse kalmadı. Nedenini sorduğumda dönemin başbakan yardımcısı Sayın Mesut Yılmaz’ın geleceği söylendi. Nitekim bir süre sonra lokantada ekibi ile gelen Sayın Yılmaz ve bizden başka kimse yoktu. Lokantanın boşaltılması gibi, lokantaya giden yolar da boşaltılır. Ambulansın bile durdurulduğunu görürseniz şaşmayın. Çünkü bizim ülkemizde başbakanın kafe veya lokanta keyfi bir insanın canından daha önemlidir. Bu örneği illerde vali, ilçelerde kaymakam, hatta köylerde muhtarlar için bile düşünebilirsiniz. 

Bizden olmayanlarda ise: Esasen hafta içinde okuduğum bir haberden etkilendiğim için bu konuyu seçtim. Dünyanın öbür ucunda, ülkemizden uçakla 21 saatte gidebildiğimiz Yeni Zelanda’da nasıl oluyor? 

Yeni Zelanda Başbakanı Sayın Jacenda Ardern evde otururken canı bir kafeye gitmek ister. Yollar kesilmez. Eskort, koruma, lüks makam aracı yoktur. Kocasını da yanına alır ve şehrin popüler kafelerinden birine gelir. Kafe sahibi karşılar, corona virüs tedbirleri nedeniyle yarım kapasite çalıştıklarını, kafenin de yarım kapasitesinin dolu olduğunu içeri alamayacaklarını söyler. Bizde olsa kafe kapanır, kafe sahibi devlet büyüklerine direnmekten tutuklanır. Yeni Zelanda’da Ardenler 30 dakika bekledikten sonra boşalan masaya alınırlar. Başbakanın kocası Bay Arden bir açıklama yaparak boşalan ilk masaya aldığı için Kafe sahibine teşekkür eder. 

Kim ne derse desin bana göre gözümde ülkenin saygınlığı böyle kazanılır. Daha önce de Norveç başbakanının Irak’a giderken tarifeli uçakla İstanbul üzerinden aktarma yaptığını yazmıştım. Biliyorsunuz Norveç dünyada kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerden birisidir. 

Sevgili okurlarım bir taraftan yeni geçtiğimiz 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramı, bir taraftan kadir gecesi ve şeker bayramının herkese kutlu ve mutlu olmasını diliyorum. 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.