50. Yıl...
Elinizde okuduğunuz gazete benden büyük,hatta belki de memleketin 2/3 ünden büyüktür. Dile kolay 50 yıl. Birçoğu bu yaşa bile erişemeden hayata gözlerini yummuştur kim bilir...
Yaşadığımız şehrin 50 yıllık hafızası demek bu gazete. Daha dün yediğimizi unuttuğumuz ve hızla akan bu dünyada, koca 50 yılı kaydetmiş bir değerli arşivden bahsediyoruz. Merhum Hikmet Altuntaş’ın kurduğu ve büyüttüğü bu gazeteyi,babadan miras devam ettiren ve binbir emekle ayakta tutmaya çalışan Ferudun abiyi de tebrik ediyorum. İnternetin ve sosyal medyanın artık ön planda olduğu ve koca koca ulusal gazetelerin yaşayamadığı bu sektörde ayakta kalabilmek ve tek başına tuttuğu bayrağı artık onlarcasıyla paylaşarak hayatta kalmak takdire şayan olsa gerek...
Rahmetli babam Av. Faik Orhan’ın da uzunca zaman başyazarlığını yaptığı bu gazete herkes için çok değerlidir şüphesiz ama bizim için daha bir değerli ve özeldir. 1 yaşındaydım ben onu kaybettiğimde,yazılarından okuyarak tanımaya çalıştım. Benim yazılarımı da okuyan belli bir yaşın üzerindeki okurlar, eski yazılardan da bahsederken insanın ister istemez içi kıpır kıpır oluveriyor. Hala 40 sene önceki yazıların hatırlanması ilginç değil mi...
Ülkenin ve özelde de memleketimizin o kadar fazla sorunu var ve hergün üzerine bir yenisi daha ekleniyor ki, sorumluluk sahibi bir medyanın varlığı her anlamda insanımıza güç katacaktır. Sorunları doğru ve dürüstçe aktarması,çözüm sunması ve ilgilileri sahaya davet etmesi, haftada birgün yayınlanmasına rağmen sorunlara hızlı çözüm üretmesi, beklentileri karşıladığını ve bu haliyle de daha nice 50 sene yaşayacağını göstermektedir...
Kısa bir süre ara verdiğim yazılara, 50. Yılında tekrar başlamış olmak ayrı bir gurur veriyor açıkçası. Yazamadığım zamanlarda sanki toplumun sorunlarından uzak kaldığımı, bu yüzden de kendimi eleştirdiğimi düşünürdüm. Şimdi yazıyorum ve rahatladığımı hissediyorum. Ulusalda bile 50 yıllık bir medya organı bulunmazken bizim bunu yerelde ve yıllardır da aynı çizgide koruyabiliyor olmamız alkışlanacak, takdir edilecek ve desteklenecek bir başarı hikayesidir. Bu hikayenin bir oyuncusu olmaktan, geçmişten gelen mirası sürdürüyor olmaktan ve kim bilir belki de bunu çocuklarımıza taşıma umudunu korumaktan gurur ve onur duyuyorum. Nice 50 yıllara Güneş... Işığın hiç sönmesin...