SÖZCÜ KARARI
Sizlere bu gazete ulaştığında belki güncelliğini kaybetmiş olacak da olsa yazmadan geçemeyeceğim. Çünkü hem yarım asıra yakın bir zamanımı (46 yılımı) verdiğim ihtisas alanımı yakından ilgilendirmesi açısından benim için çok önemli bir konudur, hem de profesyonelce olmasa bile yakından ilgilendiğim bir konudur. Daha önce de yazmıştım davanın savunmasını yapan Sayın Av. Celal Ülgen yakın dostum, ağabeyimdir. Zaman zaman O’nun talebi, zamanla da merakım nedeniyle duruşmalarına sadece izleyici olarak katıldığım bir davadır. Bu nedenle dosya içeriğini de sadece basından takip eden birisi değil, bilen bir hukukçu olarak değerlendirme yapmaktayım. Halkın % 68 nin yargıya güvenmemesinin en belirgin örneklerinden bir tanesi Sözcü davasıdır. Arkasından Cumhuriyet Gazetesi ve Canan Kaftancıoğlu davaları gelmektedir.
Vaktiyle bir bilgeye sormuşlar: Bir toplum için acemi bir doktor ile acemi bir hukukçunun hangisinin daha zararlı olduğunu söylersiniz diye, bilge kişi böyle bir sorunun abesle iştigal olduğunu söylemiş. ‘Hiç kuşkusuz ki acemi hukukçu daha tehlikelidir.’ Çünkü: ‘Acemi bir doktor yaptığı hata ile bir veya birkaç kişinin ölümüne neden olabilir, halbuki acemi bir hukukçu yaptığı bir hata ile tüm toplumu öldürür.’ Demiştir.
Gerçekten de hukuk devleti olmayan ülkelere yatırım yapılmadığı gibi, kendisini hukuki güvencede hissetmeyen turist de hukuk olmayan ülkeye ziyarete gitmez. Fransa’da sarı yeleklilerin eylemleri Fransa’nın, Libya’daki iç karışıklık Libya’nın turizmini hissedilir bir şekilde etkilemiştir. Bu olup bitenlerin ülkemizi etkilemeyeceğini mi sanıyorsunuz?
Herkesin yazdığı, yeni bir buluş olmamakla beraber üstüne basa basa bir konuyu daha tekrarlamak istiyorum. Bu karar bir cezalandırma kararı değil bir yıldırma ve caydırma kararıdır. Önce muhalif Cumhur Gazetesi yazarları ve kadrosuna, arkasından da Sözcü Gazetesi yazarlarına muhalif olmaya devam ederseniz başınız beladan kurtulmaz mesajı verilmek istenmektedir. Bilinmelidir ki bu yola baş koyanlar bu tür baskılarla yılmak yerine daha da azimle yazmaya devam ederler. Ergenekon davasında Sayın Tuncay Özkan’dan duyduğumu bugün Sayın Necati Doğru’dan duyuyorum. Biz Onları teselli edeceğimize Onlar bizi teselli etmeye çalışıyorlar ve üzülmeyin Sayın Okuyucular diyebiliyorlar. Biz de üzülmüyoruz. Çünkü bu kararlar hukuki değil siyasi kararlardır. Çağlayan Adliyesinde yok sayılan hukuk ya Kartal’daki Bölge Adliye Mahkemesinde (İstinaf) ya da Ankara’daki Yüksek Yargıtay’da var olacaktır. Bu yapılanlar da FETÖ yargılamasını sulandırmadan öteye geçemeyecektir.
.jpg)
