MUTLU OLDUM
Durduk yerde neden mutlu oldum? Bizim gibi ülkelerin varlığından mutlu oldum. Çünkü son yıllarda ender rastlanır bir ülke olduk. Tüp satmayı bilmeyen federasyon başkanımız var. En büyük hedefi, sahip olduğu koltuğu bırakmamaktır. Hükümet, konu ile ilgili etkin kişilere yağ çekip, federasyon bütçesinden yurtdışı seyahatleri ısmarlayarak gönül alıp bir sonraki seçimleri de güvence altına almayı hedeflemektedir. Sorun sadece federasyon meselesi değildir. Japon mühendisin sorumluluğundaki köprü inşaatında kaza olur. Sorumlu Japon mühendis intihar eder. İki ayrı tren kazasında (Adapazarı ve Çorlu’da) çok sayıda insanımız ölür, bırakın intihar etmeyi bizim sorumlularımız istifa bile etmezler. Avrupa’da herhangi bir bakanın sekreterinin adı yolsuzluğa karışır, bu sekreterin yanında çalıştığı bakan; ‘’Çeksin cezasını bana ne! ‘’ diyerek sıyrılmak yerine istifa eder. Halbuki bizim ülkemizde bir bakana rüşvet verilse, oğlunun iş yerinde kasalar dolusu paralar bulunsa ve bu paraların kaynağı ispatlanamasa bile paralar iade edilir ve kendilerinden özür dilenir.
Bundan 8 yıl öncesiydi. Arjantin’in Başkenti Buenos Aires’te tur otobüsüyle dolaşıyorduk. Yerli (Yani Arjantin’li) rehber otobüsün sol tarafında oturanlara, otobüsün perdelerini kısa bir süre için kapatıp, sola bakmamaları konusunda uyarmıştı. Bir süre ilerledikten sonra yasağı kaldırdığında merak edip nedenini sorduk. O esnada Boca Juniors stadının yanından geçtiğimizi ve kendisinin River Plate taraftarı olduğunu, diğer takımın stadını görmememiz için bu eylemi yaptığını söylemişti. Bu kadar fanatiklik, bu kadar kıskançlık başka ülkelerde de oluyormuş diye düşünmüştük. Üzerinden 8 yıl geçen bu olaydan sonra bu günlerde Libertatores kupası için bu iki takımın final maçı yapması gerekmektedir. İlk maç günü çıkan olaylar nedeniyle maç 24. Kasım cumartesi gününe ertelenmişti. Cumartesi günü ikinci kez ertelendi. Çünkü aranması yasak olan 7 yaşında bir çocuğun bütün vücudu annesi tarafından maytapla doldurulmuştu. River Plate stadına rövanş için gelen Boca Juniors otobüsünün atılan taşlarla camları kırıldı. Şimdi bu rövanş maçının oynatılıp onatılmayacağı tartışılıyor.
Beni maçın oynatılıp oynatılmayacağından çok otobüs camının taşla kırılması ve bir anne tarafından çocuğunun oyuna alet edilmesi ilgilendiriyor. Demek ki otobüs camı kıran ve çocuğunun vücudunu kötü emellere alet eden anneler bizim ülkemizin dışında da varmış. Böyle kötü örnekler insanı mutlu eder mi? Nasıl karşılarsanız karşılayın ben böyle bir benzerlikten mutlu oldum. Çünkü ülkemizin bu gidişi beni karamsarlığa sürüklemektedir.