KADIN CİNAYETLERİ ÜZERİNE
Son günlerde yine aldı başını gidiyor. Her gün birden fazla kadının katledilişine maalesef tanık oluyoruz. Hatırlayacaksınız İstanbul Adliyesinde kadınlara şiddet uygulayanları cezalandırmakla görevli bir ceza yargıcı da kendisine karşılık vermeyen bir kâtibini tutsak etmişti. Yani tuz kokmuştu. Hani vardır ya sözün bitti yer gerçekleşmişti. Bu günlerde rol gereği her kılığa giren sanatçı Ahmet Kural’ın bu konuda suçlandığını izliyoruz. Şarkıcı kız arkadaşının söyledikleri doğru ise kadına karşı şiddetin kimlere kadar bulaştığını esefle görüyoruz. Bu iki olayın önemi çok büyüktür.
Çünkü:
1.si haklıyı haksızı ayırt etmekle görevli, yüksek seviyede eğitim almış, hukuku, anayasayı bilen bir kişinin uyguladığı şiddettir. Şiddet uygulayanları cezalandıracak makamdadır. İmam cemaat benzetmesinin imamıdır. İmam böyle yaparsa bu konuda eğitimi olmayan ne yapar?
2.si bir sanatçıdır. Sanatçı kolay kolay olunamaz. Sanatçı olabilmek için öncelikle sanatçı olarak doğmak gerekmektedir. Sanatçılar toplumun farklı bir kesimdir. Onların saç uzatışı, bıyık bırakışı, dövme yaptırması, kıyafeti yolda yürüyüşü farklıdır. Arkasında baksanız hemen fark edersiniz. Daha duygusal, daha kibar, daha nazik ve duyarlıdırlar. Şiddeti uygulayacak en son kişidirler.
Ancak bugün bu konu öyle bir noktaya gelmiştir ki nerdeyse kadına şiddet uygulamayan yadırganır olmuştur. Hukuk tarihimizin yakın geçmişinde kadına karşı şiddeti önlemek adına bazı tedbirler alınmıştır. Uzaklaştırma kararı gibi.. Ama alınan bu tedbirler yeterli olmamıştır. Bugün için çok acil ve yeni kararlar alınmalıdır. Mesela yeni cezalar oluşturulmalı, mevcut cezalar artırılarak caydırıcı hale getirilmelidir. Hepsinden de önemlisi kadına şiddet, hatta genel manada şiddet konusunda ilkokul 1. Sınıftan itibaren eğitim verilmelidir. Her eğitim yılı açılış ve kapanışında bu köşede ısrarla yazdığım eğitim işte bunlar için önemlidir. Eğitimli toplumlarda kadına karşı şiddet yok denecek kadar azdır. Bir erkek kadının da kendisi gibi haklara sahip olduğunu hem de şuuraltı olarak bilmek zorundadır.