ÜNYER00;ÇAMLIK
Ünye Çamlık’ta yapılacak olan projenin iptal edildiği ve yapılmayacağı açıklanmış, son gelen haberlere göre. Henüz ben bu yazıyı yazarken, net bir bilgi yoktu elimde, fakat Belediye Başkanları’nın bu konuda beyanat verdiği yazıyordu. Asıl beyanat da gazetemiz baskıya girdikten sonra gelecekti.
Çamlık’ta yeni bir tesis yapılması planlanıyor ve tesisin yapımı için, orada bulunan asırlık çam ağaçlarının söylenilene göre çok sayıda kesilmesi planlanıyordu. Üstelik 11 tane çam ağacı da, bir gece ansızın kesilmişti.
İşte asıl tepki o gün başladı. Sadece Ünyeliler değil, Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinden insanlar, ellerinde dövizlerle resimler yollayıp, ‘Çamlığa Dokunma’ dediler. İlk açıklamada sayın Büyükşehir Belediye Başkanı ‘ o proje yapılacak kim ne derse desin’ söyleminde bulunsa da, gelen aşırı tepkiler nedeniyle proje şimdilik rafa kalkmış görünüyor.
Burada insanlar, hangi görüşten olursa olsun, hangi siyasi partiden ya da dernekten; bunun hiçbir önemi olmadığını ve tüm insanların doğanın korunması, yaşamın sürekliliği ve gelecek nesillerin refahı için biraraya gelebileceğini gösterdiler. Hiçbir siyasi çıkar amacı gütmeden, maddi bir beklenti içine girmeden tek bir hedefe yöneldiler. Ağaçlar kesilmesin, doğa katledilmesin, biz çevremizi olduğu gibi ve geçmişten bugüne geldiği gibi korumak istiyoruz dediler.
Başta Avukat arkadaşım sayın Veysel İlhan olmak üzere, tüm sivil toplum kuruluşlarına, Ünye Add üyelerine Ünyelilere ve destek veren herkese teşekkür ediyorum. Bana umut verdiniz, biraraya gelince birçok şeyin yapılabileceğini gösterdiniz. Devletin kurumlarının halk için olduğunu ve halka rağmen bir şey yapılamayacağını anlattınız herkese. Dayanışmaya ve birlik olmaya gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şu zamanlarda, tek bir ağaç için biraraya gelebilmenin ne denli önemli olduğunu duyurdunuz herkese…Kardeşçe yaşamanın, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine olmanın ne anlama geldiğini cümle aleme gösterdiniz….
Doğa bizim değildir, ne bir ağaç ne bir yaprak…Ne de o ağaçların üzerinde yaşayan kuşlar bizim malımız değildir. Nefes alacak mekanımız kalmamışsa, yapılacak ne bir köşk ne de saray umrumuz değildir. Biz doğayla kardeş, insanla dost, yaşamla kavgasız sürmenin peşindeyiz hayatımızı… Biz derdimizin dermanını denizde, ağaçta, yeşilde bulmuşuz, rüzgarın sesinde uyumuş, yaprağın sallantısında huzura ermişiz. Beton direklerde, madenlerde, kumuş çatlamış topraklarda solmuş, yokulmuş hayatlarda biz yokuz….