Anahtar Kelimeler..
İnsanlar hayatları boyunca bir düşünce ya da amaca bağlı olarak yol alma eğilimindedir.
Tarihe baktığımızda ilkçağdan bu yana kimi iletişim ve hayatını idame etmek adına yazmayı yemek yemeyi çözmüş, kimi sadece yemek için avlanmayı ve kimi de yaşamdaki varlığını sorgulayarak inanç ve imanın gereklerini yerine getirmiş.
Günümüze gelene kadar bu tür konularda birçok aşama katetmiş insanlar lakin bu aşamaları katederken karşılaştıkları etki ve tepkiler doğrultusunda tecrübe edinip çözüme gitmek yerine değişik huylar edinmiş ve kendi özünü rotasından çıkarmıştır. Neden ve niçinleri sorgulamaya devam etmeliyken nasıl ve ne şekildeyi sorgulamaya başlayıp üstün yaratılan varlık olarak anılan topluluk olmasına rağmen bireysel içgüdüler ile bencillik olgusunu keşfetmiştir. Pek tabi öncelikle kendi hayat idamesine göre
yaşamı çözerek hareket etmeli ancak kendi gibi eşit olanları da hiçe saymamalıdır. Her keşfedilen olgu ve durumun bir sebebi ile çözümü vardır. Çözüm için var olan ama hala keşfedilememiş anahtar kelimeleri tam anlamıyla bilmek kavramak ve benimsemek gerekir.En büyük hata burada başlamaktadır.
Çünkü empati denen olguyu halen daha yaşadığımız dönemde sadece kelime olarak bilmekte anlamına uygulamada vakıf olunamamaktadır. Etki ve tepkinin çözümündeki anahtar kelime işte budur.
Çözmesi gereken bu gibi bambaşka olgu ve
bulgular varken kendi kendine kısıtlılık getirip kısır bir
döngüde dönüp durmaktadırlar. Bilim olarak
adlandırılan olguda sendromlar ve semptomlar
olarak bulunan bulgular ışığında demin bahsetmiş olduğum tecrübeleri ile oluşturduğu farklılıklarını
ruhsal ve psikolojik olarak incelenmektedir. Gerek okuduğum makaleler gerekse çevredeki gözlemler ile anlaşılıyor ki insanların birçoğu Kendine
Güvensizlik, Fesatlık, Kıskançlık, Arkadan konuşma, İftira atma vb.. gibi
farkındalığa ters olan, yaşam idamesini kısıtlayıp
sadece bu olgulara güdümlü olup çözümsüz bir sürü sorun yaratmaktadırlar. Bunların başında ise Kendine Güvensizlik gelmektedir. Kendini kıyaslama ile başlayıp çevresini rahatsız edici hal ve hareketlerde bulunmasına ve dahi yarattığı sorunları göremeyip halen daha başkası üzerinden üstünü kapayarak çözüm ürettiğini sanmasına neden olur. Kısacası insanlar doğru anahtar kelimelere göre çözümegitmedikçe sonunda kendine zarar vermeye
başlamaktadırlar. Bu bir sendromdur ve anahtar kelime ise Güven dir. Herşeyin başında gelen
bu anahtar kelimeden yoksun bir şekilde hayatını idame eden insanoğlu bu yoksunluğa da yaptıkları ile kendi mahal vermiştir. Hayat sınanmak adına bir sınavsa neden kendilerini hasta etme eğilimindeler bu çözülemedi çünkü fesatlıktan çözmeye çalışanı bile kendi gibi görmeye başladılar.. Hayatta çözümsüz hiçbir olgu durum ve davranış yoktur.. Sadece çözümlerin hepsini anahtar kelimeler ile çözmeye çalıştığınız halde karşınızdaki algılayamıyor ise artık çözümünü bir uzman Dr a bırakmakta fayda vardır. Güvenmek , kendine benliğine ve karakterine karşı olan özgüvendir.. Güvenmek , karşılıklı olur çünkü birinde yoksa diğerinde zaten beklenemez.. Güvenmek , ne olduğunu bildiği halde kendini üstün kılma çabaları için başkaları sayesinde ayakta durmaya çalışmak.. Güvenmek , ne olursa olsun sırtını döndüğünde sırtını sana yaslıyacağını bilmek ve sonuna kadar seninle savaşacağından emin olmak.. Bir kelimenin birçok anlamı var ama anahtar olanını bulabilmek ve uygulanabilmektedir marifet.. Herkes neyin kafasını yaşıyor bilemiyorum ama bakış açısı dümen ise bu olgularla rota tutmuş gemileri adına karadelik göründü Allah yardımcıları olsun..
Hayırlı Cumalar Saygılarımla