Ey Oğul-1 EN SANA NE SANIRSAN
Ey oğul!
Bu dünyada sen ne isen başkaları da o. Sen nasıl hür ve bağımsız yaşamak istiyorsan başka insanların da buna hakkı olduğunu unutma. Senin nasıl görüşlerini ifade etmeye ihtiyacın varsa, başkalarının da bu ihtiyacı var.
Başkalarına yapılan adaletsizliklere, zulümlere ses çıkarmazsan senin vicdanın beş para etmez.
Nasıl başkalarının senin yurdunu istila ve talan etmeye, zenginliklerine el koymaya, milletini tutsak etmeye hakkı yoksa senin devletinin ve milletinin de başka milletler için böyle bir hakkı olmadığını bil. Onu ataların da yapmış olsa bununla övünme. Aksine, bundan dersler çıkar ve senin üzerinde ağır bir yük olan bu geçmiş hatıradan kurtul. Ancak o zaman bütün milletlerle dost olabilirsin. Nasıl sen, yurduna göz dikenleri def etmek için savaşmak zorundaysan, başka milletlerin de buna hakkı vardır.
Herkesin felsefi görüşü, dinsel inancı farklı olabilir. Bunlardan ötürü insanlar arasına ayrılık, düşmanlık yaratılmasına izin verme. Onlarla barış içinde yaşamana bak. Senin yapman gereken ayırım zalimlerle mazlumlar, sömürenlerle sömürülenler arasındadır.
Ey oğul!
Sen nasıl bir milletin mensubu isen ve bunu kendin seçmemişsen, başka milletlere mensup insanlar da bunu kendileri seçmediler. Milletler, dünya bahçesindeki çiçekler gibidir. Her birinin kokusu, rengi farklı olsa da insanlık bahçesinin süsleridir. Hiç birisi diğerinden aşağı değildir. Her birinin marifeti ve yeri ayrıdır.
Her millet kendi kaderini belirleme hakkına sahiptir. Sakın kof bir milliyetçiliğe kapılıp bu hakkı inkâr etme. Unutma ki, başka milletlerin hür ve bağımsız yaşamasını kabul edemeyenler, kendi milletlerinin haklarını da savunamazlar. Zayıfları ezmeyi marifet sayanlar, zalimlere de yaltaklanma yolunu seçerler.
Zengin, bilim ve teknolojide ilerlemiş milletlere bakıp kendi milletinden utanma. Sırf bu nedenle vatanını bırakıp başka ülkelere taşınmayı düşünme. Unutma ki, vatan senin evindir. Sen mutluluğu ancak orada duyabilirsin. Ancak orada ayaklarını istediğin gibi uzatıp oturabilirsin. Bu ev eskimişse onu onarmak veya yeniden yapmak senin görevindir.
Ve gene unutma ki, mille de senin anandır. Anan seni nasıl doğurup ak sütüyle beslemişse milletin de sana dilini, kültürünü aktardı. Onun suyunu içtin, topraklarında yetişen ürünlerle büyüdün. Kişiliğin onun değerleriyle biçimlendi. Bir evlat, anasını nasıl reddedemezse milletini de küçümseyemez. O geri ise ilerletmek, cahil ise bilgi sahibi etmek senin görevindir.
Senin taşıdığın bütün olumlu davranışların kaynağı, esasını emekçi halkın oluşturduğu millettir. Çalışkanlık, hakseverlik, cesaret, yurtseverlik, bilgelik, doğruluk kaynağı halktır. Senin görevin milletteki bu özellikleri özümsemek ve bunları beslemektir.
ADİL OLMAYI ELDEN BIRAKMA
Ey oğul,
Adaletsizlikler üzerine kurulu bir dünyada adil olmak insan meziyetlerinin en yücesidir. Birisi hakkında kötü bir söz duyduğun zaman hemen inanma. O belki de iyi bir insandır da ondan hoşlanmayanlar onu kötü olarak gösteriyordur. Hüküm vermeden önce araştırma yap. Adil bir mahkeme gibi suçlananı, suçlayanı, tanıkları dinle. Vicdan terazisini elinden eksik etme. Gerçeğe ulaşmak için İnce eleyip sık doku. Nice mahkeme kararları ve toplum yargıları vardır ki haksız oldukları, zaman içinde anlaşılmıştır. İkbal zamanlarında göklere çıkarılan nice insanlar vardır ki bunların insanlığa karşı suç işledikleri sonradan görülmüştür.
Seni övdükleri zaman hemen şımarma. Bunların gerçek olanlarıyla sahtelerini birbirinden ayırmaya çalış. Zengin, mevki ve makam sahibi olduğun zamanlar sana dostluk gösterenler çok olur. Bunları kaybettiğin zaman, çoğu yanına uğramaz, seni arayıp sormaz. Geçek dostlar kara günde belli olur.
Sen de dostlarını seçerken iyi düşün. Mayası sağlam insanlarla dostluk yap. Başlarına bir iş geldiği zaman onları terk etme. İyi insan çoktur ve toplumun her kesiminde, özellikle de emeği ile geçinen insanlar arasında daha çok bulunur. Para ve güç, insanları zehirleyen ve yoldan çıkaran iki büyük şeytandır.
Birisi seni eleştirdiği zaman hemen parlama. Belki de eleştiren haklıdır. Kendi kendini sorgula. Unutma ki dünyanın en hatasız insanı sen değilsin.
Ey oğul,
Seni eleştiren kişiye eleştiri ile karşılık verme. Senin hatan üzerinde duranları sükûnetle dinlemeyi bil. Onun sözünü kesme. Gerektiğinde hatanı kabullenmekten, özür dilemekten korkma. Ancak bu yolla olgun bir insan olma yolunda ilerleyebilirsin. Hiçbir eleştiriyi dinlememek ve kabul etmemek, kendinden emin olmayan ham insanların davranışıdır. Herkesten öğrenebileceğin şeyler vardır. Bir konuda karar vermeden önce mümkün olduğu kadar çok insana, özellikle konunun ehli olanlara danış ki yanlış yapmayasın.
Düşmanın da olsa başkaları hakkında görüşlerini bildirirken sakın ola ki ona taşımadığı düşünceleri, yapmadığı şeyleri isnat etme. Kimseye iftira atma. Bunu kendine güvenmeyen zayıf insanlar yapar.
Başkalarında kusur aramayı bir davranış biçimi haline getirme. Aksine onların olumlu yanlarını gör ve bunu onlara ve dostlarına söylemekten çekinme. Unutma ki, herkesin iyi ve kötü yanları bulunabilir. İyi yanlar üzerinde durulursa evrimin yaptığı gibi bunlar gelişir, kötü davranışlar zaman içinde kaybolur.
Herkesin yüzüne gülerek dost kazanmaya çalışma. Dostlarını çoğaltmak ve dostlukları sonuna kadar devam ettirmek için insanlığın yararına olan iyi şeyler düşünmen, doğru şeyler yapman ve bunda direnmen yeterlidir. Güler yüzlülüğü, tatlı dilliliği elden bırakma.
Sen doğru yolda isen, büyük insanlığa hizmet etmeyi kendine adamışsan herkesle dost olamazsın. Düşmanların da eksik olmaz. Bundan korkmamalısın. Hatta düşmanlarının niteliği, senin iyi bir insan olduğunun kanıtı bile sayılabilir.