Görüntülenen Sayı: 2323
2799 | Yayım Tarihi: 29 Ocak 2016 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » KARNE TATİLİ

KARNE TATİLİ

Av. Mehmet YILDIZ

Av. Mehmet YILDIZ

av.mehmetyildiz52@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

     Bizim kuşak geçen hafta Cuma günü başlayan derslere ara verme işine; sömestr, yarıyıl vs gibi isimlerle tanımaz. Çalışkanlarımız son bir haftayı zor bitirir. Biraz tembel olanlarımız ise daha eğitim ve öğretim yılı başında karne tatilini iple çeker, bir an önce gelmesini beklerdik.
     Ülke nüfusunun yaklaşık % 25-30 u, yani öğretmenlerle beraber 18-19 milyon tatile giriyor. Bu küçümsenecek, veya dikkatten kaçırılacak bir husus değildir. Çünkü bu kadar öğrencinin velileri ile birlikte hesap yapıldığında ülkenin tamı tamına yarısını ilgilendiren bir olaydır. Yani her iki kişiden birisi bu tatilden etkilenmektedir. Şehir içi trafik servisler nedeniyle rahatlamakta, şehirlerarası trafik tatil nedeniyle yer değiştirmeler dikkate alınırsa daha yoğun olabilmektedir. Uludağ, Kartalkaya ve Ilgaz gibi kış sporlarının yapıldığı yerler tuzu kuru olanların akınına uğramaktadır. Bu hareketlilik de bir yandan turizm geliri beklentisi olanlara, diğer taraftan dinlenmek isteyen öğrencilere derin nefes aldırmaktadır.
     Yıllardır karne tatilinde ödev verme, ya da vermeme konusu tartışılmaktadır. Hemen her dönem Milli Eğitim Bakanlığı bu bir tatildir. Öğrencilere ödev verilmemeli diye karar alır, ancak birçok okulda, birçok öğretmen (Bakanlık açıklaması gereği mecbur değilsiniz ama!) şu konuları çalışıp gelirseniz iyi olur diyerek sorumluluk duygusu içinde olan öğrencilerin harıl harıl çalışmasını gerektiren ödevler de vermektedirler. Elbette bu tür ince görevlendirmeleri eleştirecek değilim. Çalışkanla-tembel bu noktalarda kendisini göstermektedir. İlerde ülke kaderine hükmedecek, geleceğin bürokratları ile geleceğin siyasetçileri de öğretmeninin (Mecbur değilsin ama!) diyerek verdiği ödevi ciddiye alması ya da almaması ile ortaya çıkacaktır. Birisi mecbur olamasa da öğretmeni böyle bir hatırlatma yapmışsa, mecburmuş gibi, o görevi yerine getirecek, diğeri ise nasıl olsa mecbur değilim, bana ne ya diyerek es geçecektir.
     Bir konuyu daha hatırlatmadan geçmeyeceğim. Genellikle okulların yeni açıldığı veya kapandığı dönemlerde mutlaka yazmaya çalıştığım bir hususu burada tekrar dile getirmek istiyorum. Özellikle yukarda bahsettiğim öğretmeninin görevlendirmesini ciddiye alan ve ülke geleceği için umut vadeden öğrencilerin sadece öğretimle ilgili ödevler yapmak yerine, nasıl iyi bir insan olunur yönünde eğitilmesine de önem verilmelidir. Tabii bunun için önce o eğitimi veren öğretmenin gerekli eğitime sahip kişilikte olması gerekmektedir. Ülkemizde elbette çok değerli öğretmenlerimiz vardır. Ancak son yılarda bir çok alanda olduğu gibi bu alanda da maalesef kalite sıkıntısı çekilmektedir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğinden umutlu olacağımız nice karne tatilleri diliyorum.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.