Görüntülenen Sayı: 2254
2799 | Yayım Tarihi: 26 Eylül 2014 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » HSYK SEÇİMLERİ

HSYK SEÇİMLERİ

Av. Mehmet YILDIZ

Av. Mehmet YILDIZ

av.mehmetyildiz52@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

‘HSYK seçimlerinin yerel bir gazetede konu olmasının ne anlamı var?’ şeklinde düşünenler olabilir. Belki haklı olduğunu düşünenler de olabilir. Ama aslında hiç de öyle değildir. Bu sayfalarda hep yazıyoruz. Hukuk herkese lazımdır. Hukukun yeryüzünde gerekli olmadığı ne ülke, ne de insan düşünülemez. Size çarpıcı bir örnek vereyim: Bu hafta haberlerde dinlemişsinizdir. Koyun otlatan karı kocanın üstüne bir araç yuvarlanması sonucu daha otuzlu yaşlarda olan çift ölmüş, onlarca da koyun telef olmuştur. Dağdaki ölen çobanın bile hukuka ihtiyacı vardır. Ölümüne sebep olanların cezalandırılması, mirasçılarının tazminat alabilmeleri, hepsi hukuk ile olmaktadır. Dolayısıyla Fatsa’daki okuyucunun da, Ordu’daki okuyucunun da HSYK seçimleri ve hukuk ile doğrudan ilgisi vardır.
Gelelim seçimler ile ilgili verilecek mesaja: Hafta başı Pazartesi-Salı Ankara’da idim. Yargıtay’da HSYK ya gönderilecek 3 üye için seçim yapılıyordu. Kıya sıya bir yarışın olduğunu gördüm. Çarşamba günü gazetede haberleri okuyorum. Ülkücüler, sosyal demokratlar ve Fetullahçılar birlikte hareket ederek seçimleri kazandılar diye yazıyordu. Habere göre hükümetin destek verdiği liste kaybetmişti.
Bir seçim yapılıyorsa elbette kazananı ve kaybedeni olacaktır. Bunun yadırganacak hiçbir tarafı yoktur. Benim yadırgadığım; bir hukukçunun görevini yaparken veya görev gereği olduğu bir işte hukukçuluğunun dışında bir sıfatla anılmasıdır. Bir hukukçu: ticaret hukukçusu, İcra İflas uzmanı, ceza ya da borçlar hukuku uzmanı olarak anılabilir. Bir hukukçunun siyasi düşüncesi de mutlaka vardır. Olmalıdır da! Ama bir hukukçu görevdeyken Fetullahçı, Sosyal demokrat, ülkücü veya hükümet yanlısı olarak vasıflandırılmamalıdır. Bu tür vasıflandırılmalar hukuka güveni sarsar. Şimdi düşünebiliyor musunuz hükümet taraftarı, veya sosyal demokrat ya da Fetullahçı olarak bilinen bir yargıcın yarın bir seçimde il veya ilçe seçim kurulu başkanı olduğunu… Böyle taraflı bir seçim kurlu başkanının tasdik ettiği seçim sonuçları kime ne derece güven verebilir. Yine düşüne biliyor musunuz sosyal demokrat olarak tanınan bir savcı veya yargıcın iktidar ilçe yöneticilerini, ya da hükümet yanlısı olarak bilinen bir savcı veya yargıcın da muhalefet yöneticilerini yargılayıp hüküm verdiklerini. Verilen kararlar ne kadar hukuki ve ne kadar adil olursa olsun, insan vicdanında soru işaretleri bırakacağı kuşkusuzdur. İşte bu nedenle HSYK seçimlerinde yapılan kıya sıya yarışta maalesef bazı hukukçu arkadaşlarımız bu konuda hassasiyetten uzak kalmaktadırlar. İstanbul Cumhuriyet Baş Savcısı bile hükümet yanlısı olarak bilinen yargıç ve savsılara araç tahsisi yaparak, propagandalara katkıda bulunmakta sakınca görmeyerek yanlış yapmıştır. Arzu ederim ki ilerde kendisini savunmak zorunda kalmayayım.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.