ÜRETİCİ VE DON OLAYI
Geçen hafta İstanbul’da bir kuruyemişçiden kuruyemiş almaya gittim. Gözlerime inanamadığım fiyatlarla karşılaştım. Kuru incirin kilosu 36.TL, kuru kayısı 40.TL, badem 42.TL ve kuru işlenmemiş iç fındık 42.TL’den satılıyor. Bizi ilgilendiren bir tüketici olarak hepsi, ama bir üretici olarak ve duyarlı bir Karadenizli olarak elbette en önemlisi fındık fiyatıdır. Bu nedenle fındık konusunu biraz daha açmak istiyorum.
Kilogramı 42.TL’den satılan iç fındık: Bölgemizde ‘’palaz’’ olarak tanımlanan türden, tek tek seçilmiş, hepsi aynı boyda ve biraz da normalin üzerinde büyüklükte, güya özel bir fındık. Kavrulmamış, sadece kurutulmuş ve kabuğundan ayrılmış durumda… l kg.nın 42.TL olması konusunda satıcının savunması: 10-15 gün önce daha ucuzken Karadeniz’de yaşanan don olayı nedeniyle % 60’a varan bir fiyat artışının oluşu imiş. Bu fiyat artışı nedeniyle satış zorluğu çekiyormuş. O da bu artış anormalliğinden memnun değilmiş. Vs. vs.
Şimdi gelelim meselenin özüne: Bu yıl don olayı Karadeniz Bölgesinde fındık üreticisinde bir anormallik oluşturmuştur. Bu anormallikten 900-1000 km. uzakta olan ve yüzlerce çeşit içinde bir de fındık satan kuru yemişçi haberdardır. Merakım, fındıktan başka hiçbir geliri olmayan, 12 aylık süreyi sadece fındıktan elde ettiği gelirle geçirecek olan fındık üreticimiz, hele de bu don olayından doğrudan etkilenen üreticimiz ne kadar haberdardır? Bu kötü sonucun bütçesinde oluşturacağı tahribatla ilgili herhangi bir önlem almış mıdır?
Aslında yazının devamında siyasi iktidarın bu konuda ne yaptığını soracaktım. Tam bu sırada Sayın Milletvekilimiz İhsan Şener’in girişimlerini öğrendim. Umarım girişimler olumlu sonuçlar verir. Hatta yeterli değildir. Yeniden ve ekstra krediler açılmalıdır.
Yıllarca aklı başında olan herkes, her Karadenizli, bölge insanının kaderinin fındıkla baş başa bırakılmaması için çırpınmakta, ancak ne yazık ki bir arpa boyu yol kat edilememektedir. Bu bağlamda geçmiş dönemde bir Giresun milletvekilinin fındık tüketimi konusunda dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’e heyet halinde gidip, fındık tanıtımı ve tüketimi teşvikini; bir de rahmetli Sami Tandoğdu’nun başbakanlık önündeki fındık eylemini unutamadığımı da söylemeden geçemeyeceğim.
