BEN DEMİŞTİM
KİM DEMİŞ RÜYALAR TERS ÇIKAR DİYE!!
Seçimlerden önceki gazete yazımda gördüğüm bir rüyayı yazmıştım. Rüyanın detayına girmeyeyim; ama sonunda Hüseyin Başkan beni büyük bir çukurun başına getirdi. Uyandığımda rüyalar ters çıkar, bu sefer Hüseyin başkan bana gösterdiği çukura kendi düşer dedim. Ama kim rüyalar ters çıkar demişse halt etmiş. Hüseyin başkan beni on senede üç defa çukura gömdü!!! Kabahat ben de değil, kabiliyetsiz muhalefette. 17 Aralık’tan beri iktidarı almak için halka hiç bir plan, proje anlatmadılar. Çıktılar kürsüye hırsız, başçalan laflarından başka bir şey konuşmadılar. Bu muhalefet liderleri bırakın ülkeyi yönetmeyi muhalefet yapmayı bile beceremiyorlar.
Hüseyin Başkana gelince, belediye başkanlığında çıraklık dönemi yaptı, kalfalığı geçti şimdi sıra ustalığa geldi. Muhtemelen bir daha ki, seçimde “Arkadaş ben belediyeciliğin PİRİ oldum diyecek, yine aday olacak. Bize gelince bu durumda 10 yıl daha AKP’nin seçim şarkısı DOMBIRA’yı dinleriz gibi geliyor.
KAFAMA TAKILANLAR
Kafama takılan bir şeyler var. Bu seçimlerde Gülen Cemaati oy vermedi, Gezi direnişçileri oy vermedi, Faiz lobisi oy vermedi, Ergenekoncular oy vermedi, sosyal medya oy vermedi, Kürtler oy vermedi, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe oy vermedi, Askerler, sürgüne giden polisler ve Hakim ve Savcılar oy vermedi, Kel Ali, Kiski Mahmut, Şevket Ömeroğlu, Sarı Selami, sarı Mustafa, Kezban Yılmaz oy vermedi, ben de oy vermedim. Peki bu AKP’ye bu kadar oyu kim verdi lan?
Seçimlerden önceki gazete yazımda adayların Ankara’dan gelen rüzgarı arkasına alması lazım demiştim. Ayrıca adayların kendi bölgesindeki yapacakları rüzgarın odanın tavanındaki vantilatörün yaptığı rüzgar kadar olacağını söylemiştim, Ne oldu? dediğim doğru çıktı.
Dikkat edin, AKPR00;Ordu’da 20’de 20 yaptı. Bazı ilçelerde kimsenin tanımadığı adaylar piyasaya çıktı, hepsi daha önceki adayların aldığı oyu aldı. Bunlar kendi rüzgarları ile değil Tayyip beyin ( Ankara’nın) rüzgarı ile başarılı oldular.
BAŞKA NE DEMİŞTİM.
Türk halkı külhanbey adamlardan hoşlanır demiştim. 17 Aralık’tan seçim gününe kadar söylenenler (doğrudur yanlıştır bilmem) Normal bir adama söylenseydi, adam kaçacak yer arardı veya dizlerinin üzerine çöker kalırdı. Ama o hiç geri vitese atmadı. İstanbul radyosunun yurttan sesler korosunun solisti gibi hep bildiği şarkıları söyledi. Onu sevenler de hep o proğramı dinledi, oylarını verdi. Şimdi rakipleri aldıkları seçim sonuçlarını başarı sayıyorlar. Aynen Beşiktaş (BJK) takımı gibi Beşiktaş on ile yıldız liğ ikinciliği, üçüncülüğünü başarı sayıyor ya aynen öyle.
BU İŞLER ESKİDEN DE
BÖYLEYDİ.
Biz o yıllarda ANAVATAN Partisi’ndeyiz. Parti iktidardan dönmüş, MESUT YILMAZ parti başkanı Fatsa’ya geldi. Kendisini Yalçın Otel’de ağırlıyoruz. Partililer yemekte çorbalar geldi, yemekler geldi, soğudu, Mesut bey odadan inmiyor. Mustafa Çamaş odasına çıktı. Partililerin yemekte beklediğini söyledi. Mesut Bey televizyonda Galatasaray maçını izlemeden inmeyeceğini söyleyince Çamaş; Mesut Bey Galatasaray’a verdiğin önemi partiye verseydin şimdi “başbakandın” dedi.
Neyse ertesi gün miting var. Ordu’dan sonra Gürgentepe’ye muhalefet lideri Mesut Bey’in bugünküler gibi anlatacağı pek birşey yok. Kar lapa lapa yağıyor. Gürgentepelilere Avrupa birliğini, ekonomideki kırılmayı filan anlatıyor. Onu dinleyenler pek bir şey anlamıyor, ağır ağır dağılıyorlar. Mustafa Çamaş dayanamaz Mesut Bey “bırak bu vazur vuzur işleri” der. Mesut Bey duyar, pardon Mustafa Bey söylediğiniz vazur vuzur ne demek der. Çamaş, şu anda yaptığınız iştir diye cevap verir.
Sonuç olarak Mesut Bey temsil ettiği yerde heyecanını yitirmiş, verecek bir şeyi kalmamış, uzatmaları oynuyor. Şimdiki muhalefet liderlerine bakıyorum onlar da aynı durumdalar. Bu seçimden sonra muhalefete oy veren seçmenlerde kırılmış vaziyette artık. Bundan sonra biz de AKP’liyiz diyorlar.
Benimde AKP’ye bir sözüm var, vallahi ayıp ediyorsunuz. Yirmide yirmi yaptınız bir şey bırakmadınız. Yani TAZI OLSANIZ DAĞDA TAVŞAN BIRAKMAZDINIZ!!!