17 Aralık 2013 tarihinde başlayan operasyondan sonra istifa eden bazı   Milletvekilleri için “İçimizdeki çürükleri temizledik” bazıları için de, “Bizi yarı yolda bıraktılar.” diye açıklama yapan başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu beyanlarına iki Ordulu hemşehrimiz için  katılmadığımı söyleyebilirim.

Birincisi  Eski Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay.  Sn. Günay’ın eski bir sosyal demokrat olmadığını bilmeyen yok. AKR00;Parti’ye davet üzerine geldi. Hatta partiye katılırken, asla kendi fikirlerinden ödün vermeyeceğini deklare etmişti. Kendi fikirlerine ters düşen bir durum sözkonusu olunca da istifa etti. Durum kısaca bu.

İkincisi ise, Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin. Herkes gibi ben de Sn. Şahin’in istifasına üzüldüm.

Geçmişe  dönüp baktığımızda Sn. Şahin’i en çok eleştirenlerden birisi de bendim. Ama bu eleştirilerim asla şahşi değil, Fatsalı bir hemşehrimize milletvekilliği sıralamasında yer vermemesinden kaynaklanıyordu. Sn. Bakan da bu eleştirilerimize hak vermiş olacak ki, Ordu’ya gelişlerinde gazetemizi ziyaret etti.                       
 

Bu ziyaretler sırasında da “Asla kendisinin böyle bir tasarrufu olmadığını, yetkinin tamamen Başbakan ve AKR00;Parti Genel Başkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan da olduğunu söylemişti.

Gel gelelim yarı yolda bırakma hikayesine.

Ortaokul sıralarında başlayan arkadaşlık, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başkan ve Genel Sekreter olarak devam etmiş, AKR00;Parti kurulunca Genel sekreter olarak görev yapmış ve önce İstanbul daha sonra Ordu Milletvekilliğine devam etmiş. Daha sonra  İçişleri Bakanı olarak  18 ay 20 gün süren görevin ardından  dostluk noktalanmış. Bakan olduğu sürece  samimiyetinden, vatandaşlarla olan sohbetlerinde   küçük gaflar yapmasına rağmen, görevini başarı ile sürdürmüştü.

Ordu ilimizin Büyükşehir olması için elini taşın altına koyan, hemen hemen her hafta sonu il ve ilçeleri ziyaret eden, partisinin bir adım öne gitmesi için çaba sarfeden Şahin, haklı olarak önce Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmak istemiş yapılmamış, Seyit Torun gibi, partili partisiz tüm Ordulular’ın gönlünü fetheden bir başkandan bu göreve ancak yeniden  bakan olursa alınabileceği açık açık söylenmiş ve bilinmesine rağmen, görev verilmeyerek adeta istifaya zorlanmıştır. İdris Naim Şahin’in istifası  yarı yolda bırakmak değil de yapılan yanlışlıklara verilen  tokat gibi bir cevaptır. Belirttiğim üzere Bakanı en çok eleştirenlerden olmama rağmen,  gelişen olaylarda dik durması ve eğilmemesi, benim de ona olan saygımdan yani Sezar’ın hakkını Sezar’a vermem kanaatini oluşturdu.

Sen yoluna devam et sayın Sn. bakanım, bakanlık yok ama bilesin ki, senin arkanda seni seven binlerce Ordulu var.