DEMOKRASİ PAKETİ
Herkesin merakla beklediği paketimiz nihayet açıklandı. Aylardır heyecanla ve umutla beklenen demokrasi paketimizin içeriği beklendiği gibi olmasa da, kimilerince gayet ileri seviyede bulundu.
Fakat içine demokrasiyi sindirememiş bir ülkede, hangi paketi çıkarırsan çıkart, pek bir anlamı olmasa gerek. Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirip, laik bir ülkede dini sembolleri kamuda serbest bırakmakla, ya da, okullarımızda “andımızı” n okunmasını kaldırmakla ne derece demokratik olunur düşündürücüdür.
Öğrencilerin andımızın okunmasıyla nasıl bir ayrımcılık hissettiği ve bizi neyin rahatsız ettiğini anlamak güç. Millet olma ve kendini bir milletin değerlerine bağlı hissetme duygusunu onların elinden almakla, asıl ayrımcılığın başlayacağını anlamamak şaşırtıcı.
Önce milli bayramların kutlanmasının kaldırılması, törenlerde Atatürk anıtına çelenk konulamaması, ders kitaplarında yapılan değişiklikler ve şimdi de andımızın kaldırılması, milli değerlere bağlılığı ve millet olma bilincini gitgide azaltan hamleler.
Asıl düşündürücü olan da, insanımızın demokrasinin bir paketle, bir günde hayatımıza gireceğini düşünmeleri. Bir bilgisayar programı gibi, beyinlerimize yerleşip, hayatımızı değiştireceği.
Anlayışın değişmediği, muhalif olmanın ve karşıt görüşlülüğün makbul sayılmadığı, en demokratik karşı çıkışların bile, orantısız şekillerde susturulduğu, uzun tutukluluk süreleriyle, insanların suçları sabit olmadan, hatta ne suçu olduğunu bilmeden, hapislerde yıllarını verdiği bir ülkede, yemek tarifi gibi beklenen paketler de, ancak reçellere eklenen limon tuzu niteliğinde olabilir.