ERGENEKON VE HUKUK
Gözümüzde bir canlandırma yaparak başlayalım. Seçimler yapıldı. Sandıklar kapalı bir odaya alındı. Görevli olduğu iddia edilen üç kişi oyların sayımını yaptı. Tuttukları tutanağın altını imzalayıp gönderdiler. Ne sandıkların açılması sırasında, ne de sayılması sırasında yanlarında hiç kimse yoksa, alınan seçim sonuçları sizin için ne derecede güvenli olacaktır. Böyle bir seçimin sonucu sadece seçimi kazanan için mutluluk verir. Diğerleri için ise hep kafalarda bir soru işareti bırakır. Neden? Çünkü yıllarca yapılan uygulamalar sonunda seçimlerde gizli oy açık sayım ilkesinin en ideal yol olduğu sonucuna varılmış, yasalarımıza ve uygulamalarımıza bu husus yerleşmiştir.
Şimdi gelelim Ergenekon yargılamasına:
Yasalarımızda ve uygulamalarımızda duruşmalar herkese açık yapılır. Yargıda verilen kararların gizli kapaklı olmaması, yargının herkes önünde verdiği kararla hem kendisine, hem de yargılanana güven vermesi sağlanır. Yani herkese açıklık, yargılama alfabesinin (A)’dır. Elbette istisnaları vardır. Cinsel suçlarda mağdurenin deşifre edilmemesi için herkese açık olmayan yargılama yapılabilir. Ergenekon yargılaması ile ilgili değil herkese açık, yargılananların yakınlarına bile açık olmayan bir karar açıklama duruşması kararı alınmıştır. Bu doğru değildir. Haklı da olsa, haksız da olsa bir kişi eşinin, babasının, kardeşinin ömür boyu ceza evinde geçireceğine dair kararın açıklanmasını dinlemeyi ve bu karar açılandığında, O’na manevi güç olmayı ister. Buna hakkı da vardır. Hele bir de verilecek kararlar vijdanen kendilerini tatmin etmiyorsa, buna daha da gereksinim duyacaktır. Sanık yakınlarının bu hakkının ellerinden alınması bu davada verilecek kararların AİHM’den kesin olarak döneceğinin işaretidir. Bu yargılamada hak ihlalleri yapılmıştır. Hukuk cinayeti denilecek olaylar olmuştur. Bizzat gözlemlediğim hususlar bu sütunlarda sizlerle paylaşılmıştır. Son alınan gizlilik kararı da tuzu ve biberi olarak tarihin tozlu raflarında yerini alacaktır.
VEFAT VE BAŞ SAĞLIĞI
Gazetemizin kurcusu Rahmetli Hikmet Altıntaş’ın eşi, yine gazetemizin sahibi ve başyazarı Sayın Ferudun Altıntaş’ın annesi, rahmetli annemin de kuzeni Beytiye Teyzemizi kaybettik. Eşim O’nun için leydilik okulunun duayen hocası sıfatını kullanırdı. Gerçekten de içinden gelen kibarlık, incelik ve zerafet konularında hep yol göstericimiz olmuştur. Belleklerimiz hep o haliyle algılayacaktır. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Başta çocukları ve yakınları olmak üzere tüm sevenlerinin başı sağ olsun.
Ayrıca tüm okurlarımın ve İslam aleminin şeker bayramını kutlar, herkese sağlıklı ve huzurlu yaşam dileklerimi sunarım.