Görüntülenen Sayı: 2196
2799 | Yayım Tarihi: 26 Temmuz 2013 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » HUKUKU DÜNYASI

HUKUKU DÜNYASI

Av. Mehmet YILDIZ

Av. Mehmet YILDIZ

av.mehmetyildiz52@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

  Yöresel konulardan uzak kaldığımız şu günlerde ister istemez mesleki konuları ön plana çıkarmak durumunda kalıyoruz. Aslında son günlerde hukuk dünyasında olup, bitenleri izleyenler için konuya değinmenin elzemliği de kaçınılmaz bir gerçek olmuştur. 

Son 100  yılda Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Ceza Kanunu, Ceza ve Medeni Usul Kanunları ve İş Kanunu toptan değişmiş, İcra, İflas değişik yıllarda yapılan yenilemelerle hemen hemen tümüyle yepyeni bir kanun olmuş. Ticaret Kanunumuz en son değiştirilen kanun olmuştur. Tüm toplumlarda olduğu gibi Türk toplumunda da yaşamı düzenleyen yukarıda sıraladığımız kanunlardır. Bu değişikliklerle tüm yaşantımız değişmiştir. 
İleri toplumlarda bu kadar ana kanun değişikliği görmek nerdeyse imkansızlık ölçülerindedir. Özellikle bizim kuşak yeni kanunlara adaptasyon zorluğu nedeniyle mesleği bırakmak zorunda kalmıştır. Mesleği devam ettirmekte ısrarcı olanlar da öğrenci gibi ders çalışmak zorunda kalmışlardır. İtalya ve İsviçre gibi bazı ülkeler bizim kendilerinden alıp sonradan değiştirdiğimiz kanunları hala uygulamaya devam etmektedirler. Kanunlar esnek ve uzun süre uygulanabilir şekilde yapılırlar. Ancak Avrupalı bu esnekliği iyi niyet kuralları içinde yorumlarken biz bu objektifliği maalesef yapamıyoruz. Bu yüzden aynı kanunun aynı maddesi her hukukçuya göre farklı sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle son günlerde objectif yorum yerini subjectif yoruma bıraktığı için bir sanık için bir hukukçu tutuksuz yargılamayı hukuki bulurken bir başka hukukçu tutuklu yargılanmayı hukuki bulabilmektedir.  Örnek: Palalı saldırgan olayı, cinsel istismarcı belediye başkan yardımcısı olayı gibi. Hatırlayacaksınız, her iki olayda da önce tutuksuz yargılama arkasından tutuklu yargılama kararı alınmıştı. Yasa aynı yasa, sanık aynı sanık, olay aynı olaydı. Bu tür durumlara bundan 10 yıl önce de rastlamıştık, 20 yıl önce de. Ama önceleri bu kadar sık olmuyordu. 
Peki bunun nedeni, kaynağı nedir? 
Açıkça birilerini suçlamak istemiyorum. Ancak illede bir neden söylemek gerekirse hukuk dünyasının geçmişe göre biraz siyasallaşmasını söyleyebiliriz. Bu da sadece hukuk uygulayıcı yargıç ve savcıların eseri değil kanun yapıcılarının da katkısı ile olmuştur. Buna örnek olarak da rahmetli Erbakan için çıkarılan ev hapsi, mit müsteşarı için çıkarılan dokunulmazlık yasalarından bahsedilebilir. 
Kısacası son yıllarda hukuk dünyasında görülen değişimin hukuk devleti ilkelerini bulandırdığını ve insanların kendilerini hukuk güvencesi altında hissetme duygularını zayıflattığını söyleyebileceğimiz kuruma gelmiştir. Hukuk bir gün herkese gerekli olacaktır. Umarım ve arzu ederim ki, bu bulanıklığa neden olanlar bu gerekliliği erken fark edebilsinler.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.