Fındık, Karadeniz insanını yarım asırdan fazla tek ürün olarak beslemiş ve çok az bir eziyetle bölgesine iyi bir yaşantı getirmiştir. Bize göre fındığın tarımda alternatifi yoktur. Fındığın alternatifi ancak sanayi olabilir. Halde kg. 50 kuruşa satılan karpuzun, bunu üreten insana belki de 20 kuruş katkısı yoktur. Diğer sebze ürünlerini de buna kıyas edin. Bir de fındığın eziyetine göre getirisine bakın. En az 60 senedir Karadenizliyi besleyen fındığın bunun üstünde çok büyük bir de faydası vardır. Erezyonu önlemiş ve yamaç arazilerdeki toprağımızı tutmuştur. Genelde karadeniz’de fındık bahçelerinde toprağın kalınlığı 8 - 10 cm. kadardır. Yapı itibariyle çok verimli olan toprağımız ürün yetiştirmeye müsaittir. Karadeniz’in sorunu KM2’ye düşen fazla  insan sayısıdır. Bir de tefe usulü ticarettir. Bu nedenle sanayi gelişmemiştir. Almanya ile kıyas etsek Fatsa gibi 70 - 80 bin nüfusu olan bir beldede en az 20 bin işçinin iyi şartlarda yaşamasını sağlayan sanayi kuruluşları vardır. Aybaşı oldu mu maaşlarını almış binlerce kişi iş yerlerini doldurur. Fındığın bir başka özelliği daha vardır. Binlerce ton fındığı satıp, anında parayı almanız mümkündür. Paraya acil ihtiyacınız  varsa fındığı beş kuruş ucuza verip, parayı  almanız da  mümkündür.   Bu değerde altını satsanız parayı almanız çok zaman alır. 

 

Gelelim bahse: dünyada en büyük fındık üreticisi olduğumuz halde fındığın her sene istikrarlı satılabileceği bir düzen kuramamışız. Dünyada bir çok ülke kahve de üretiyor. Dünya piyasasındaki fiyat istikrarını en büyük kahve üreticisi  Brezilya sağlıyor. Senelerin tecrübesine göre arz ve talep dengesini kuruyorlar. Atıyorum, dünyanın iki milyon ton kahve ihtiyacı varsa elindeki kahveyi elek üstü yapıp talebe göre piyasaya arz ediyor. Elek altı olan yamuk taneli kahveyi de imha ediyorlar. Elek üstü kahve de ancak dünya ihtiyacına göre planlandığı için tümü alıcı buluyor ve iyi fiyata satılabiliyor. Üretilen bütün kahveyi dünya piyasasına sürseydi kahvenin kilosu belki de çalı fasulye fiyatına düşerdi. Kahvenin ise dünyadaki istikrarlı fiyatı hiç değişmiyor. Şimdi gelelim fındığa.

Dünyanın en büyük fındık üreticisiyiz. Dünya ihtiyacından fazla olan fındığın tamamını dünya piyasalarına sürdüğümüz için fiyat düşüyor. 4 bin ton fındık parasıyla bizden 700 -800 bin ton fındık alıyorlar. Biz elek üstü fındığı ( yaklaşık bir numara) dünyanın talebi kadar dünya piyasalarına sürsek İtalya ve İspanya’nın sattığı fiyata satabiliriz. İhracı yasaklanan vuruk, bezik ve küçük taneli fındığı da sivil firmalar macun ismiyle az şeker ve uyarıcı madde katarak iç piyasada büyük ambalajlı olarak satabiliriz. Kilosu perakende en az 12 liraya satılır. Bu istikrar değişmez her sene aynı düzenle satılır. Bir cümle ile ifade edersek ( talebe göre arz) bu durumda toprak parası gerekmez. Döviz girdimiz de artar. Fatsa Ticaret ve Ziraat Odası başkanlarından rica ediyoruz. Bizi uygun bir zamanda ticaret odası salonunda toplasınlar, konuyu tartışalım.