FINDIK
Fındık denilince rahmetli Hacı Hulusi Baba’nın bir sözünü hatırlıyorum. “Bu beldenin insanları günde altı vakit namaz kılmalı, beş vakit farz namaz, bir vakit de fındık için şükür namazı” dermiş. Fındığı “ dalların ucunda panganotlar asılıyor” diyerek ifade edermiş. Hacı Hulusi Baba dervişan bir insan. Arabistan’da tahsil yapmış, hocası da icazet verirken buna bazı öğütlerde de bulunmuş. Mısır’ı ve Nil Nehri havzasını, Arabistan’ı, Fırat Havzası’nı, Acemistan’ı (İran) ve Mezopotomya’yı karış karış gezmiş. Buralarda insanların yaşayışını yazarak bir tür seyahatname yazmış. Nazımla ilmühal yazmış. O zaman islam aleminin yaşayışlarını ticari hayatlarının dini yönlerini kitaplar halinde getirmiş. Aslen Hemşinli. Fatsa’dan geçerken Fatsalı insanlarla tanışmış. Fatsalılar “ sen illa burada kal” diye ısrar etmişler. “Ben burada ne yaparım” diye teretdüt etmiş. Fatsa’da kalsın diye ısrar eden insanlar da: Hacı Kibar ağaya gitmişler, “siz güvence verirseniz burada kalır. Çok hoş bir insan” demişler. Hacı Kibar bizim büyük dedemiz. Hacı Hulisi Baba’yı yanına çağırmış, “torunum, sen burada kal” demiş.