Görüntülenen Sayı: 2120
2801 | Yayım Tarihi: 27 Ocak 2012 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » FRANSA VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

FRANSA VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

Av. Nur Hilal GÜNDÜZ

Av. Nur Hilal GÜNDÜZ

nurhilalgunduz@gunesgazetesi.net
Facebook'ta Paylaş

               ‘Ermeni Soykırımını inkar’a ceza getiren yasa tasarısının, Fransa senatosunda onaylanması, büyük tartışma yarattı. Nasıl yaparlar, kendileri Cezayir’de kaç kişiyi katletti, bizden ne istiyorlar türünden söylemlerle; diplomatik, ekonomik ve başka yönlerden alınacak tedbirlerle meşgulken, kimsenin aklına, ‘sözde Ermeni soykırımı’ nedir ne değildiri açıklamak gelmedi.

 
              Ne tarihçiler, ne siyasiler olayı tarihi gerçeklerle, bilimsel gerçeklerle kamuoyuna anlatmanın peşine düşmedi. Kendimizin bile neyin ne olduğundan doğru dürüst haberimiz yokken, bunu dünya kamuoyuna anlatmak nasıl mümkün olabilir ki?
 
              Ne tarih kitaplarında, ne hukuk kitaplarında bu konu doğru dürüst tartışılmıyor, bununla ilgili belgeler varken ortaya konulmuyor, bilgi ve belgelerle insanların tarihi öğrenmesi mümkün olmuyor. Sonra da başka bir millete, sen bu kararı nasıl verirsin diyerek, sadece susturmaya çalışmakla yetiniliyor. Sen de şu kadar kişiyi öldürdün deniyor. Peki bu tür bir yaklaşım, yani sen de şunu yaptın demek, aslında tarihe saygısızlık değil mi, asıl o zaman yanlış olmuyor mu? O zaman onların dedikleri çürütülebiliyor mu, yoksa kabulleniliyor mu? 
             İki yanlış bir doğru eder mi? Karşındakinin yanlışı sana doğruluk hakkı mı verir, demezler mi insana? Bu cümleleri uzatmak, pekala mümkün de, kimsenin nedense bu konuda kılı kıpırdamıyor. Bu ülkede hiç mi arşiv yok, bu ülkede hiç mi tarihçi yok da, önce bize, sonra dünya kamuoyuna tarihsel gerçekler açıklanmıyor. Neden hamasi nutukların ötesine geçilemiyor. Başka ülkelere demokrasi dersi vermek ve olayın düşünce özgürlüğüne darbe vurmak olduğundan bahsediliyor. Peki o zaman bu ülkeler sormaz mı bize, siz nasıl düşünce özgürlüğünden bahsediyorsunuz diye?
 
               Hapisteki tutuklu gazeteci, avukat sayısı her geçen gün artarken, kitaplar toplatılırken, eyleme dönüşmemiş düşünceler düşünce halindeyken yakalanmış ve tutuklanmışken, kanuna uymayan dinlemelerle, Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesine aykırı olarak insanlar, yıllarca hüküm giymeden, haklarında bir karar verilmeden, neyle suçlandığını doğru dürüst bilmeden tutuklu kalırken, sormaz mı başka devletler, siz hangi ileri demokrasiden bahsediyorsunuz diye…
 
              Bu yüzden önce dünü bilimsel ve gerçekçi bir şekilde ele almalı ve öğrenmeli öğretmeliyiz. Sonra da kendi bugünümüze bakıp, yıllar sonra açıklamak da zorlanmayacağımız şekilde davranmalıyız. Yoksa bundan yüz yıl sonra, hiçbir tarihi belge, hiçbir bilimsel bakış açısı  bulamayız ki, bizi o nesillere doğru dürüst anlatabilsin. Bugünden yarına dönen tarih sayfaları, bizi tek tek çevirirken, bir tutar dal bulamayız. Tozlu sayfaların arasında, silik, mahçup ve ezik kalıveririz.
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.