Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ebediyete Kadar Yaşayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ebediyete Kadar Yaşayacaktır.
29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanıyla doğan bu devlet 89 yaşına girdi.Her köşesinde şehit kanıyla sulanmış topraklara sahiptir.Büyük ülkeler küçüklerini savaştırarak emellerine ulaşmak isterler.Parola böl, parçala ve yut .
31 Ekim 2011 tarihli Akşam gazetesinin 14’cü sayfasının alt köşesinde bir haber dikkatimi çekti. “ Noktayı koyduk, bedelini öderiz.” BDP’ NİN Mersin il kongresine katılan Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konuşmasında KCK operasyonlarını eleştirdi.Demirtaş şöylekonuştu: “Barış olacaksa bizi dilimizle, kültürümüzle, coğrafyamızla, köyümüzle biz olarak kabul edeceksiniz. Kürt halkı, Kürdistan coğrafyasının gerçeğidir.Bir Türk coçuğu’nun ne hakkı varsa,bir Kürt çocuğu da o hakka sahip olmalıdır. Kürtler Kürdistan’da Kürtçe ve özgürce yaşar. Nokta. Bunun dışında hiçbir çözümü kabul etmiyoruz. Bedeli neyse ödemeye hazırız.” Vakkas ARSLAN / Mersin.
Sayın Demirtaş milletvekili ve Genel Başkan olarak T.B.M.M’ dedir.Devletten maaş almaktadır. Milletvekili dokunulmazlığı vardır.Devlete kafa tutmaktadır.Hangi güce dayanarak bu sözleri sarfetmektedir.Gırtlak dokuz boğumdur. Dokuz düşün bir konuş.
TÜRK GENÇLİĞİNİN ATATÜRK’E CEVABI
Ey ölümsüz Atam!
Birinci görevim, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini dünya durdukça korumak ve savunmaktır. Varlığımın ve geleceğimin tek temeli budur. Bu temel, benim en değerli hazinemdir. İlerde beni , bu hazineden yoksun bırakmaya çalışacaklar, içerde ve dışarıda kötülüğümü isteyenler olacaktır.Bir gün , bağımsızlığımı ve Cumhuriyetimi savunmak zorunda
kalırsam , göreve atılmak için içinde bulunacağım durumun imkan ve şartlarını düşünmeyeceğim. Bu imkan ve şartlar hiç elverişli olmayan bir durumda karşıma çıkabilir.Bağımsızlığıma ve Cumhuriyetime kastedecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir yenilginin temsilcisi olabilirler.
Zorla ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağılmış ve ülkenin her köşesi doğrudan doğruya düşman yönetimi altına girmiş olabilir.Bütün bu şartlardan daha elem verici ve daha kötü hiyanet içinde bulunabilirler. Hattayöneticiler kendi yararlarını, yurdu ele geçirmiş olan düşmanların siyasi emelleriyle birleştire
bilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntılar içinde harap ve bitkin düşmüş olabilir.
İşte, bütün bu hallerde ve bu şartlar altında bile görevim, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğum kudret , damarlarımdaki asil kanda mevcuttur.
Değerli okurların Kurban Bayramını kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim.