BİR YARGIÇ’IN İSTİFASI ÜZERİNE
Yargıtay’da tetkik hakimi olarak görev yapan bir yargıç’ımız bu hafta içinde istifa etti. Yargı içinde olup bitenleri gerekçe göstererek, ‘olup bitenlerden midem bulanıyor.’ Yargıçlığa, insanlığa sığmayacak gelişmelere tanık oluyoruz. Diye de ekledi.
Önce Yargıtay’da olduğuna göre emeklilik süresi dolmuştur. Reklam amacıyla yapıyordur şeklinde düşündüm. Bir sonraki gün 40 yaşlarında olduğunu, bir adet de kızının bulunduğunu öğrendim. Yani bana göre istifasında samimi idi. Tam bu haber güncelliğini korurken Üsküdar Adliyesinde duruşma sırası beklerken sohbet eden iki meslektaşımdan birisinin diğerine: ‘Bugünkü HSYK’yı beğenmeyen bir avukatın cübbesini çıkarması gerekir.’ Diyerek, HSYK’yı övdüğünü gördüm. İki hukukçunun birbirine çok tezat iki yaklaşımı karşısında bugünkü konuyu istifa üzerine yazmak farz oldu.
Öncelikle belirteyim ki Üsküdar Adliyesindeki meslektaşıma fikrine katılmadığımı, HSYK’nın çalışmalarından memnun olmadığımı, amma cübbemi çıkarmak gibi bir niyetimin de olmadığını, hem de gerekçeleri ile anlatmaya çalıştım. Esasen bu konudaki düşüncelerimi bu sayfada daha önce değişik başlıklarla anlattığım için bu köşeyi izleyenler gerekçelerimin çoğunu da bilirler.
Aynı gün büyük bir gazetenin, çok eski yazarlarından birisinin köşesinde de Yargıtay Tetkik Yargıç’ının istifası ele alınmıştı. Sayın yazar istifanın olumluluğu yönünde görüş bildiriyordu. Esas üzerinde durmak istediğim husus istifanın doğru olup olmadığı hususudur.
Bana göre istifa etmek yanlıştır.
Neden yanlıştır sorusunun cevabına gelince:
Geçen yıl yapılan Anayasa değişikliğinin amacı da budur. Teşbihte hata olmasın. Çok kullanılan bir deyim vardır. Meydanı boş bırakıp, meydanda istediği gibi at koşturmak. Eğer uygulamada hukuka aykırılıklar, hukuk zevkine uymayan yanlışlıklar varsa (ki bana göre de var.) pes edip gitmek yerine, bu aksaklık ve eksikliklerle mücadele etmek gerekmektedir. Yoksa her rahatız olan kaçar giderse, isteyen istediği dibi at koşturur. Yanlışlılar daha fazla yapılır. Buna dur diyen olmadığı için de yapılan yanlışlıklar yenilerini getirir. Bizim amacımız hukukta mükemmeli, tarafsızlığı, eşitliği, bağımsızlığı hakim kılmak olduğuna göre bu amacın gerçekleşmesi için istifa etmek yerine, aynı yerde kalıp mücadele etmek olmalıdır. Bu bakımdan hukukçu kökenli yazar (Sayın Yalçın Bayer’e) de katılmıyorum. İstifa eden Sayın Yargıç’a da katılmıyorum. HSYK.nın mükemmelliğini iddia eden meslektaşıma ise hiç katılmıyorum. Galiba bugün benim muhalefet günüm.