GEÇEN ŞEKER BAYRAMI ÜZERİNE
Gazetelerdeki klasik bayram geyiği olan ‘Hey gidi eski bayramlar hey!’ demeyeceğim. Çünkü belirtmek isterim ki zamanın akışı çok şeyi değiştiriyor. İnsanlar da zaman içinde şekil ve fikir değiştirebiliyorlar. Neden bayramlar değişmesin? Buna rağmen bizler hep eski bayramları arar, bulamayınca da dövünür dururuz. Halbuki bugün bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Bundan 50 yıl önceki bayram da güzeldi. Ancak O bayram 50 yıl öncede kaldı. Biz bugünü güzel bir şekilde değerlendirmek durumundayız. Bugünle mutlu olmaya çalışmalıyız.
İşte bu düşüncelerle 2011 yılının şeker bayramı için hazırlanıp Fatsa’ya geldik. Ne de iyi etmişiz. Yıllardan beri geçirmediğim bir bayram geçirdim Fatsa’da bu yıl… Yaklaşık 40 yıldır görmediğim okul arkadaşlarımı, gıyaben tanıdığım ama yüz yüze gelemediğim akrabalarımı gördüm. Hava şartları da Karadeniz ikliminden beklenilmeyecek kadar güzel ve bayramcıların beklediği gibi olunca keyiften uçar gibi olduk. Bu gelişmelerde (Reklam olmasın diye ismini yazmayacağım) sahildeki buluşma noktası olan Cafe’nin büyük rolünü yazmadan geçemeyeceğim. Tam üç kuşağa hitabeden bir yer olmuş. Bazen bakıyorum 25-35 yaş kuşağı gelip oyun oynuyorlar. Ortada bizim kuşak var. Ağırlık bizim kuşakta… Bir de bizden birkaç yaş büyükler geliyor. Hanımların bile sohbet için durak yeri haline gelmiş bir müessese, birçok insanın bir birini gördüğü tam bir uğrak yeri olmuş.
Kısacası bu bayram Fatsa’da benim adıma tam bir nostalji ortamı oluşmuştur. Bayramın anlamı dostları görmek, dostlarla birlikte olmak, kabristan ziyaretleri olunca dolu dolu bir bayram yaşanmıştır. Sadece benim için de değil, İstanbul’dan, Ankara’dan gelen çok sayıda dönem arkadaşım soluğu Fatsa’da aldığından hemen hemen herkes için dolu dolu bir bayram geçmiştir.
Bu arda Fatsa’da gördüğüm bazı değişiklikler açısından da şeker bayramı benim üzerimde etkiler bırakmıştır. Elekçi Irmağının kenarları, sandallar, tesisiler bayram nedeniyle yakından inceleme fırsatı bulduğum yerlerdir. Buralar benim de böyle olmasını istediğim yerlerdir. Ancak halkın ilgisizliği, yatırımı ölü yatırım olarak doğurmuş, buna bir de işletmenin (Özellikle tuvaletlerin) temiz olmaması eklenince fizibilitesiz yapılması yanlış mı sorusunu gündeme getirmektedir. Elekçi kenarındaki bu tesislerin kullanılabilmesi için çıkış yollarının düzgün olması gerekmektedir. Bu bağlamda M.K.paşa Mahallesinin bu noktadaki sokakları (Bu arada yıllardır özlemle beklediğim, benim sokağım da) asfaltla kaplanmış olduğundan bayram boyunca ve hatta bundan sonra ne toz ne de çamur görülmeyecektir. Bayram beraberinde böyle güzellikler de getirmiştir.