Görüntülenen Sayı: 2098
2800 | Yayım Tarihi: 12 Ağustos 2011 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » SİLİVRİ DURUŞMALARI

SİLİVRİ DURUŞMALARI

Av. Mehmet YILDIZ

Av. Mehmet YILDIZ

av.mehmetyildiz52@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

  Yaz, adli tatil, ramazan ve de İstanbul Adliyelerinin Çağlayan’daki büyük binaya taşınması nedeniyle Silivri’de yazlıkta kalıyor, haftanın belli günlerinde ofise iniyorum. Yıllardır ruhumuza işlemiş adliyelerden kopmak zor olduğundan, yazlıktaki boş zamanlarda da Silivri’deki duruşmaları izlemek için Cezaevi yerleşkesine gidiyorum. Salı günü 43 CHP milletvekili tutuklu milletvekillerinin duruşmasını izlemek için 13. Ağır Ceza Mahkemesine geldiler. Gurup Başkan Vekili Yalova milletvekili Sayın Muharrem İnce: ‘Burası tam bir çadır tiyatrosu..’ diye bir açıklama yaptı. Mahkemeyi halkın gözünde küçük düşürmek gibi nitelenebilen bu benzetmeyi sıradan bir vatandaş olarak ben yapamam. Sayın İnce’nin dokunulmazlığı olduğu için rahatlıkla söyleyebiliyor. Ben sadece gördüğüm bazı ilginçlikleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Silivri’de Cuma günleri talep günü olarak ayrılmış. O gün sorgulama, ifade alma yok. Sanıklar tahliye, yurt dışı çıkış yasaklarının kaldırılması, hastaneye sevk gibi konularda taleplerinin gerekçelerini ve arkasından da taleplerini dile getiriyor. Bu konuda uzun zaman önce bir yazı daha yazmış, uzunca bir konuşmanın ardından bir tutuklunun: ‘Bütün bu açıklamalardan sonra Sayın Mahkemeden tahliye edilmememi istiyorum. Çünkü nasıl olsa tahliye etmeyeceksiniz. Bari istediğimi elde etmiş olayım.’ Dediğini sizlerle paylaşmıştım.
Bu defa gittiğimde sanıklardan Mehmet Demirtaş’ın oturduğu yerden kısa bir konuşma ile: ‘Ben kendi tahliyem ile ilgili talebimi geri alıyorum. Benim yerime sanıklardan İsmail Yıldız’ın tahliye edilmesini talep ediyorum.’ Demesine tanık oldum. Aslında sanık hukuken böyle bir şeyin mümkün olmadığını en az 10 yıllık avukat kadar biliyor. Ancak yapılan yargılama bu denli sulanmış. Daha önceki başkan bu tür konuşmalara sanık psikolojisi gereği daha hoşgörülü idi, şimdiki başkan daha katı kurallar koymaya çalışsa da ilginçlikleri görmek yine de mümkün. 
Sanıklardan Osman Yıldırım: ‘Cumhuriyet Gazetesine iki sefer bomba attırdım. Bundan da hiç pişman değilim. Bana bazı oyunlar oynandığını sonradan fark ettim. Bunu o zaman fark etsem, hiç acımadan orayı yerle bir ederdim. Bana buradan ceza verilecekse en üst sınırdan veriniz. Ancak Danışta baskını ile uzaktan yakından ilgim yoktur. Danıştay baskını suçlamalarını kabul etmiyorum.’ Diyor. 
Danıştay sanıklarının duruşma sırasında birbirlerine söyledikleri hakaretamiz  sözler, bazı sanıkların Veli Küçük Paşa’ya laf sokuşturmaları hiçbir duruşmada görülemeyecek sahneler. 
Sanık vekili bazı meslektaşlarıma söylediğim ‘tarihi bir görev yapıyorsunuz’  sözüne, ‘hayır tarihi bir görev değil, tarihi bir rol oynuyoruz. Görev falan yaptığımız yok!’ cevabı da unutamayacağım bir enstantanedir. 
Dinleyici ve avukatların bulunduğu sıraların tepesine sarkıtılan ve aralarındaki sessiz konuşmaları dinlemek için konulan mikrofonların varlığını (üstelik birkaç kez duruşma izlememe karşın), birkaç gün sonra Vatan Gazetesi yazarı Sayın Mustafa Mutlu’nun yazısından öğrendim. Umarım duruşmayı izlerken avukat olan eşim ile sessizce yaptığım hukuki değerlendirmelerde bir hata işlememişizdir.    
    
Salonda yaşamak ile kağıt üzerinden okumanın çok farklı olduğunu, bunun için olanağı olan herkesin mutlaka bir gün duruşmaları izlemesinin insan yaşamında dönüm noktası olabilecek etkiler yarattığını söylemeden geçemeyeceğim. Olağanüstü bir durum olmaması halinde duruşmaların herkese açık olduğunu, isteyen herkesin halka ayrılan yerden duruşmaları izleyebileceğini de ayrıca belirtmekte yarar görüyorum.

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.