ÜÇ SÜPER İNSAN
Sayın Cumhurbaşkanımızın,Diyarbakır ziyareti :Bizi gerçekten mutlu etti.Diyarbakırlılar, sayın Cumhurbaşkanımıza büyük saygı ve sevgi gösterdiler, diyebilirizki: Onu bağırlarına bastılar.Biz bundan şunu anlıyoruz, Diyarbakırlılar şefkate muhtaç.Geçmiş yıllardaki davranışlar ve sıkı yönetim dönemleri bu insanları iyice küstürmüş, kendilerine ikinci sınıf muamelesi yapıldığı kanatine varmışlar. Bu yanlış düşünceyi bu insanların beyinlerinden mutlaka silmek lazım.
Sayın Cumhurbaşkanımız çok güzel bir başlangıç yaptı.Şimdi bunu devam ettirmek lazım. Cumhurbaşkanımız burada tarihe geçecek çok yumuşak bir tablo sergiledi.Sıcak davranışlarıyla büyük puan topladı.Bir cümleyle Diyarbakır’da bir mutluluk havası esti.Bunun devam ettirileceğinden hiç şüphemiz yok. Şimdi sayın başvekilimizde Diyarbakır’ı ziyaret edecek az farklı bir usluplada olsa oda Diyarbakırlılara aynı ifadelerle hitap edecek.Burada bir noktaya temas etmek istiyorum:Sayın başvekilimiz Diyarbakırlılara günler öncesinden ilan edip gitmeyecek,çok yüksek seviyede proğramlanacak bir koruma ile:Aniden,habersiz gidecek...
Biz gaibe hüküm vermiyoruz,geçmiş olaylardan yararlanarak o durumlara birdaha düşmemek istiyoruz.Rahmetli Menderes, Amerika’dan çok büyük yardım aldı.Türkiye bir uçtan diğer uça şantiye oldu.Ve büyük devlet olmaya soyundu. Amerika bütün yardımları durdurdu vede kredileri kapattı. 1957 seçimlerinde merkez bankasının kasasında rontgen filmi alınacak kadar bile döviz yoktu. Hastalara aylarca gün veriliyor,bazılarıda bu arada ölüyordu.Rahmetli Menderes,seçimleri kendi ağırlığını koyarak kazandı amma: Amerika yine onun başına bir çorap ördü: Gerisini biliyoruz.27 mayıs,yassıada ve idam sehpası. O günlerin ızdırabını yaşayan bir insan olarak yazıyorum. Amerika istemezse bunların hiç biri olamazdı.
Rahmetli Özal’da Menderes’in bıraktığı noktadan başladı.Dış ticarete atıldı.Denebilirki Türkiye’ye bir rotada çizdi.İşler her yönüyle düzelmeye başladı.Batılılar laik zemin kayıyor dediler.Onun akibetinide biliyoruz.Türki Cumhuriyetleri ziyaretinde zehirlediler.Bunu kimin yaptırdığınıda biliyoruz,Amerika.Şimdi Menderes ve Özal’ı ikiye katlayan bir başvekilimiz var.Sayın Erdoğan.Bundada büyük devlet olma ideali var.Amerika bundan hoşlanırmı?elbette hoşlanmaz.Bu üçüncü başvekilimizi Allah’ın korumasına emanet ediyoruz, İnşallah buna bir zarar veremeyecekler.Batılılar Osmanlıdan korkmuşlar,Türkiye’nin büyük devlet olmasından büyük kaygı duyuyorlar. Bizde üçüncü bir kurban vermek istemiyoruz.Allah’a sığınıyoruz.
Üçüncü bir insanımızda sayın Ertuğrul Günay.Kültürlü bir Kültür Bakanımız.Bir gece Samanyolu TV’de izledim.Diyarbakırdaki cezaevi boşaltılınca:Kültür ve Turizm Bakanlığına teslim edilecekmiş. bu ceza evini müze yapacaklarmış.İnsanların orada çektikleri zulümde inşallah bu şekilde hafızalardan silinir. Biz sayın Günay’ın bu ceza evinin restore edilmesi esnasında Diyarbakır’la çok yakından ilgili olacaklarına inanıyoruz. Kültür bakanımızda Diyarbakırlıların ikinci sınıf bir vatandaş olmadıklarını, bizim özbe öz kardeşlerimiz olduklarını Diyarbakırlılara vesilelerle ifade edecektir. Biz Kültür Bakanımızı seviyoruz ve çok önemli işler başaracağına inanıyoruz.Bir dileğimizde daha var.Sayın başvekilimiz İstanbuldan adaylığını koyunca,ikinci sıraya da sayın Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay’ı koyacakmış, buda bizi mutlu eder.Ordu’dan listenin başında olsa bize güç verir.Amma biz onun sayın başvekilimizin listesinde olmasını istiyoruz, bu bizim için bir onur.Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden sonra Diyarbakırlılar bizim can kardeşimiz oldu. İnşallah bizde otobüslerle kafileler halinde Diyarbakırlı kardeşlerimizi ziyarete gideceğiz. Ve sayın Cumhurbaşkanımızın açtığı bu kardeşlik yolu hedefine ulaşacak,dileğimiz ve dualarımız budur.