BENİM DÜNYAM
BENİM DÜNYAM
Ben köyümü, köyümün insanını anlatmayı çok seviyorum. Anlatırken de arada muziplik olsun diye Gürcülerin at hırsızlığını anlatıyorum. Kazan kadar kafası nohut kadar beyni olanlar da bu espiriyi anlamı yor. Bana yorum gönderiyor. Efendim Amerika’da 18. Yy’da at çalmanın cezası idammış da ben at çalmayı masum göstermeye çalışıyormuşum.
Adam kütmek kafalı ya espri anlayışı bu kadar. Adam Adana’daki CANO aşireti ile bizi karıştırıyor. 1874 yılında Kafkasya’dan tarihin en dramatik göçü yaşandı. Mucahirlik zordur. Kümese yeni giren tavuk eski tavuklar tarafından sürekli gagalanır. O misal gelmişler Kobuleti’den Kabakdağın tepesine; elde yok, avuçta yok ne yapsınlar! Bir söz vardır: İlim Çin’de de olsa git al!! Bizim dedelerimiz akıllı insanlardı. Bu sözü atlar Çarşamba Ovası’ndaysa git al şeklinde yorumlamışlar. Bu çalma değil ki!!
Kabakdağı’ndaki festivalde konuşan Gürcistan Turizm Bakanı sizin bu ülkeye (Türkiye’ye) katkınızdan dolayı sizinle gurur duyuyorum dedi. Ben de geldiğimiz (Kobuleti) yere bakıp kendi köyümün insanı ile gurur duyuyorum!!! Yanlışsam okuyun karar verin.
KABAKDAĞI BU YIL DA GURURLU
Bu ay Üniversite’ye giriş. Orta öğretimde seviye tespit gibi sınavların sonuçları açıklandı. Çocuklarımızla gururlandık. Daha önce Kabakdağı’ndaki KİRKİLA suyunun özelliğini anlatmıştım. Bu su değil, direk beyne doping yapıyor. Sudan bir numuneyi İstanbul Hıfzıssıha kurumuna gönderdik. Oranın müdürü Ülker Dindar yengemiz bu suyu çocuklara bardakla değil biberonla veya çay kağışı ile içirin diye rapor gönderdi.
Eskiden bilinmiyordu. Çeşme evlerine yakındı BİLAL DİNDAR içti profesör oldu. İSMET DİNDAR içti Prof. oldu. H. VEYSİ GÜNEŞ içti profesör oldu. Yalan değil. Bir sonraki jenerasyon çocuklar gizlice evden kaçıp top oynamışlar, orada su içmişler. Bizim HALDUN EROĞLU (Akdeniz Üniversitesi’nde) profesör oldu. İLHAN SAYGILI Frankfurt Başkonsolosu. Erol Gündüz’ün emmoğlusu ÇETİN GÜNDÜZ Elektronik Yüksek Mühendisi oldu. Amerika’da ORACLE elektronik bilişim şirketinin CEO’su.
Her alanda üst düzey adamımız yetişti. Mesela Kabakdağı’nda Organik Turizm’e geçiyoruz. Ercan Gündüz’lerin ormanında mağaralar var. orası tarihi bir yer mi yoksa Ercan Gündüz’ün dedesinin at çalarken kullandığı oyuk mu? Onu anlamaya çalışıyoruz. Arkeologlarımız hazır. Cevat ERASLAN’ın kızı SEDA. Erhan Eroğlu’nun oğlu SERKAN.
AKILLI ANNELERİN AKILLI KIZLARI
Tabi hep erkekleri saydık. Yeni jenerasyon kızlarımız onlardan aşağı değil. vaktiyle babaları, anneleri o sudan bilmeden bol bol içtiği için genetik olarak akıllılar. Zaten “Akıllı annelerin akıllı çocukları olur”
İlknur Güneş Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Doç. Dr. (önümüzdeki yıl profesör kızımız olacak) Gül Özel Jinekolok Dr., Selva Eraslan Diş doktoru, Neval Gündüz diplomat (Brüksel AB Türkiye masası) Selcan Beşik, Fatma Güneş Mumar, Dilara Özel Eczacı, Seda Eraslan Arkeolog... Daha neler neler!!!
YENİLER HEYECAN VERİCİ
Kabakdağın ilk doktoru Osman Hanigaz’dı. Onun bayrağını Prof. İSMET DİNDAR aldı. Şimdi bayrağı İsmet Dindar’ın elinden ÖMER FARUK BAYCAN alıyor. Doktor oldu. Uzmanlık sınavında Türkiye’de 20.000 kişi içinde ilk yirmiye girdi. Geleceğin kardiyoloğu ve profesörü. Şu anda onun okuduğu yerde ÇAĞRI MAKAR okuyor. (Cerrahpaşa Tıp) Çağrı’nın yerine KAZIM CAN BEŞİK gözünü dikmiş. Ö.S.Y.Y.’de Ordu birincilerinden olmuş. Ben de doktor olacağım diyor. Ben kendilerine hepiniz doktor olmayın, dedeleriniz at hırsızıydı, bazılarınız baytar olun diyorum. Beni dinlemiyorlar keratalar.
MİNİ MİNİLER
Adam olacak çocuk derler ya, Dr. Remzi Özel’in oğlu Erkin Özel seviye belirlemede 500 tam puan aldı. O öyle tam puan aldı, Mühendis Hasan Makar Sena Makar aşağı kalır mı? O da 500 tam puan aldı. O da doktor olacak. Kerataların seviyesi zaten doğuştan yüksekti. Çünkü KABAKDAĞLILAR ANALARINDAN LİSE MEZUNU DOĞARLAR.
GURBETTE BİR KABAKDAĞLI
Hep yenileri yazdım. Bir de köyümüzün n eskilerinden birini yazayım. CEMAL YURTNAÇ. Onun gençliği köyümüzün fakirlik zamanıydı. O elindeki bayat mısır ekmeği ve kurutayı (Kurutulmuş çökelek) Kirkila suyunda yumuşatarak yerdi.
Kabakdağı’nda geçinemeyeceğini anlayınca Tokat’a hicret etti. Çalıştı, çalıştı, çalıştı ve yüklü bir servetin sahibi oldu. Diğer taraftan okul yaptı, cami yaptı, öğrenciler için yurt yaptı veya yapılan bu hizmetlere öncülük etti. Dedesi ile çok gurur duyardı. Dedesi Osmanlı Sarayı’nda Padişah Abdülhamit Han Hazretleri’nin huzuur hocasıymış. Onun adına Tokat’ta cami yaptırıp vakıf kurdu.
Şimdi Bursa Valisi Şehabettin Harput başkanlığında Kurtuluş Mahallesi’nde Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni kurmaya çalıştığımızda 6 ayda 12 milyar (eski para ile) Lirayı zor bir araya getirdik. 4 milyar açığımız vardı. Onun yanına gittik 1 günde 4 milyar toparladı ve bizi geri gönderdi. O okul onun sayesinde bitti. Borçluların borcuna, dertlilerin derdine ortak olurdu.
Yaşı 85’ti delikanlılık, külhanbeylilik hala üzerinden akıyordu. Bembeyaz saçları, bembeyaz göğüs hizasındaki sakalları, çakmak çakmak mavi gözleri vardı. Bir cuma namazı öncesi yanıma geldi.
Belinden altın işlemeli silahını çıkardı. (Başkaları gibi kıçında naylon gömlek altında belli olacak şekilde değil) Bana uzattı. Kasaya koy dedi. Baktım silahın horozu kalkık. Güldüm, Cemal amca silahın horozu kalkık ne o? Düşman kapıyı mı kesti? Dedim. Oğlum ölümle düşmanın ne zaman karşına çıkacağı belli olmaz, hazırlıklı olmak lazım!! Dedi. Bu ihtiyar delikanlıyı ölene kadar unutmayacağım...
Ve bir gün (geçen Pazar) hak vaki oldu. Ölmeden bir gün önce Kabakdağı Camii ve suyu için ayırdığı parayı oğluna söylemişti. Cenazesi Tokat’ta Ali Paşa Camii’nde kılınırken saflarda BAKANLAR, MİLLETVEKİLLERİ, VALİLER yaptırdığı caminin cemaati, okuttuğu talebeler ve binlerce Tokatlı saf olmuştu. Ölüme hazırlıklıydı. Kendi adına yaptırdığı mezarlıkta kendi mezarına yattı ve sessizce bu dünyadan ayrıldı.
YAZIMI BAĞLIYORUM
Bazıları Kabakdağlıları çok methettiğimi söylüyor. Ne yani Afrika’daki Zulu kabilesini mi methedecektim? Ben gerçekleri yazıyorum. Adam bana soruyor: Karınla kavga ediyor musun? Ediyorum, ne yani başkasının karısıyla mı kavga edeyim? Ben köyümü, insanlarını yazıyorum. 1931 yılında köyümüzde okul açıldı. Devlet öğretmen gönderdi ama bir zaman sonra okul kapandı neden? Çünkü köyde Türkçe bilen yoktu. İşte o günlerdeki eğitim durumumuzdan bugünlere geldik. İçimdeki coşkunun sebebi budur!!!
