CUMHURİYETİN 50.YILINDA KIRKPINAR ŞAMPİYONU OLAN “ ORDU’LU DAVUT ”

Takvimler 30 Ocak gününü gösterdiğinde hep aklıma Kırkpınar Şampiyonu ünlü güreşçimiz Ordu’lu Davut pehlivanın vefatı geliyor. Bu vesileyle bugünkü sporsever kuşaklara Davut Pehlivanın hayat hikâyesini aktarmak istiyorum. Davut Yılmaz, Ordu`nun Kumru Kazası Karağaç Köyü`nde 1937 yılında doğmuştur.
. Davut Yılmaz, genç yaşta güreşmeye başlamış, civar köylerde, kasabalarda düğünlere katılmış, güreşmek için ve birkaç metre bez veya bahşiş bir koç alabilmek ümidiyle güreşler tutmuştur. Gülhane’de bahriye askeri olarak vatani görevini yapan Yılmaz’ın asıl soyadı İngav’dır. Çarşambalı ünlü cazgır Kaşif usta, Samsun’daki bir güreşte Davut Pehlivanın soyadını beğenmeyerek “Sen yılmaz bir pehlivansın, soyadın “Yılmaz” olsun” der ve böyle ilan edilir. Ondan sonra güreşlerde Ordulu Davut Yılmaz olarak anılmıştır.

Eskiden köy düğünlerinde güreş müsabakaları çok sık olurdu. Köylere o yıllarda pek vasıta da yoktu. Her yere atla veya yayan gidilirdi. Düğünlerde yapılan bu güreşlerde pehlivanlara para verilmez, parsa toplanırdı. Düğüne gelen davetliler, pehlivanlara bahşişler ve hediyeler verirdi. Güreşlerde başarısı arttıkça Davut Pehlivanın her yerde namı artmış, oldukça ünlü de olmuştur. Ordu’dan Samsun’a güreşlere davet edilen Davut Usta, 1966 yılında mahalli ve bölgesel güreşlerden sonra Ordu’lu Mustafa Bük’le tanışıp, onun destek ve himayesi için Bursa Orhangazi’ye yanına kadar gitmiştir. Ordu’lu Mustafa ile birlikte Akyazı Güreşlerine giden Davut Yılmaz, başaltı olarak güreşmeye başlamıştır. Daha sonra birlikte Edirne’ne de büyük ortada güreşmeye başlar. Büyük ortada yaptığı müsabakalarda Arap Mustafa birinci, Davut pehlivan ise o sene ikinci olur.
1969 yılında yapılan başaltı güreşleri birincisi olan Davut Yılmaz, 1970 yılında bir güreş müsabakasında sakatlanmış, güreşe ara vermiştir. 1971‘de ise Ali Gürbüz’ü, ikinci de Aydın Demir’i, üçüncüde Nazmi Uzun’u dördüncüde Sabri pehlivanla güreşmiştir. 1971 yılında Kırkpınar’a katılan güreşçiler, kendilerine yatacak yer, yemek ve yol parası vermeyen Edirne Belediyesini protesto etmek için güreşleri boykot etmişlerdir. Ödülleri ve hak ettikleri paraları da alamayan güreşçiler, inatla protestoya devam edince Kırkpınar hakem heyeti de altıncı sırada olan Hasan Şahin’i başpehlivan ve şampiyon ilan etmiştir.
Bu boykotlar yüzünden içinde Davut Pehlivanında olduğu protestocu güreşçiler 1972 yılında ceza almışlardır. 1973 yılında Tekirdağ’da yaptığı güreşleri hep kazanan Davut Pehlivan tam formunun zirvesindedir. Gazetecilerde Kırkpınar’da şampiyon olacak olan başpehlivan olarak Davut Yılmaz’ı kesin favori görüyorlardı. Cumhuriyetin 50. yılı şenliklerinde 1973’te Kırkpınar’da Davut Yılmaz inanılmaz bir performans sergilemiştir. Davut Pehlivan, ilk turda Kara Ali Çelik’i, Nazmi Uzun’u, Arap Musta fa’yı, Aydın Demir’i kolaylıkla yenmeyi başarmıştır.

1.69 metre uzunluğunda ve 88 kilo ağırlığındaki Ordulu Davut pehlivan, tüm rakiplerini çetin güreşlerden sonra pes ettirince 1973’te Kırkpınar’da bileğinin hakkıyla altın kemeri de almıştır. Edirne Belediyesi o dönemde güreşmeye gelen pehlivanlara yine bakmayınca tüm pehlivanlar 1975 yılında tekrar Kırkpınar’da yapılan güreşleri boykot etmeye devam ettiler..

1976 yılında Isparta’da belinden sakatlanıp, ameliyat olan Davut Yılmaz, daha sonraki yıllarda Kırkpınar’a katılmamıştır. Kendi tabiriyle “O güreşi bırakmamış, güreş onu bırakmıştır.” Güreş hayatını fiili olarak bitirdikten sonra hakemlik yapan Yılmaz, Kırkpınar’da kule başhakemliği yapmıştır. Güreşi bırakan Davut Yılmaz Kumru ‘da ANAP ilçe Başkanlığı ve Gıda toptancılığı yapmaya başlar.
Türk güreşinin önemli isimlerinden Davut Yılmaz son yıllarda rahatsızlanır. İsmi daha önce Kumru ilçesindeki bir spor salonuna verilen Başpehlivan Davut Yılmaz çoklu organ yetmezliği nedeniyle bir süre Samsun'daki hastanelerde tedavi görür. Birçok güreşçinin yetişmesinde emeği olan Davut Yılmaz, doktorların tüm çabalarına rağmen hayatını 30 Ocak 2019 tarihinde 82 yaşında vefat eder. Bu vesileyle ölüm yıldönümünde Davut Yılmaz’a Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun…
•Naim GÜNEY