TÜRK EĞİTİM-SENDEN EĞİTİME FARKLI BİR BAKIŞ

  Türk Eğitim-Sen Fatsa Temsilcisi Cevat ERBİL, yaptığı yazılı basın açıklamasında, sendikası nın yerelde başlattığı olduğu eylemlilik sürecinden bahsetti. Erbil:


  Türk Eğitim-Sen Fatsa Temsilcisi Cevat ERBİL, yaptığı yazılı basın açıklamasında, sendikası nın yerelde başlattığı olduğu eylemlilik sürecinden bahsetti. Erbil:

“Türk Eğitim-Sen Fatsa Temsilciliği 6 Mart’ta Fatsa Cumhuriyet Meydanında yapmış olduğu basın açıklaması ile yerel eylemlilik sürecini başlatmıştır. Eylemimizin sloganı “Eğitimde Adalet İstiyoruz” olarak belirlenmiş, kamuoyu oluşturma çalışmaları başlamıştır. Bunun yanında araştırma-inceleme çalışmaları da yapılmış, “Eğitime Farklı Bir Bakış” ana başlığındaki çalışma sonuçları eğitim çalışanlarına ve ilgililere 5 Nisan 2010 Pazartesi gününden itibaren dağıtılmaya başlanmıştır. Bizim amacımız duyarlılığı artırmak ve ortak refleksi harekete geçirmektedir.” dedi.
Türk Eğitim-Sen’in, eğitim çalışanlarının sorunlarını dile getirmede sonuna kadar mücadele edeceği bildiren Cevat ERBİL, tespit ettikleri sıkıntıları maddeler halinde açıkladı:
Milli Eğitimin evrak ve yazışma yükü, idarecilerin önünde en büyük sıkıntılar biridir. Eğitimde kaliteyi artırmak için yazılara cevap veren bir idareci değil, düşünen ve üreten bir idareci modeli arzu edilmelidir. Sürekli yapılan toplantılar ve seminerlerin faydalı olup olmadığı bir daha düşünülmelidir. Şef, memur ve hizmetlilerin görev tanımlamasındaki eksiklikler giderilmelidir.
Kadrolaşma, eğitim camiasını rahatsız eden en önemli sorundur. Yakın, yandaş olanı tercih etmek Anayasa’ya ve Milli Eğitim Temel kanunu’na aykırıdır. 21. yüzyılda çağdaş olamayan bir eğitim istemi yoruz kanaati eğitim çalışanlarının ortak isteğidir.

Eğitimde istenen başarının sağlanamadığı noktasında genel bir görüş vardır. Acaba ilimizde uygulanan “Başarı İçin El Ele Projesi” istenilen şekilde gerçekleştirilememiş midir? Eğitimde başarının önünde engel görülen noktalar, kadrolaşma, kaynak sorunu, okullarda ders araç-gereç, laboratuar, bilgisayar, spor salonu eksikliği, okullara ayrılan ödeneklerin yetersizliği olarak gösterilmektedir.
Yapılandırıcı eği tim sistemine geçiş sonrasında müfredat programının yeterliği sorgulanır olmaktadır. Ödev ve araştırma yoğunluğu, etkinliklerin çokluğu vb. sorunlar en çok karşılaşılan sorunlardır. Fatsa’da ikili eğitim yapan okullar olmasa ve normal eğitimle ders yapılsa sınıf mevcutları daha yüksek olur. Normal eğitime geçilip, sınıfların en fazla 24 kişi olabilmesi için Fatsa Merkeze yeni İlköğretim Okulları yapılması gerekmektedir. İkili eğitimde derse giren öğrenciler sabah 7.00’da okulda olmak zorunda kalıyorlar. Uykularını alamıyor, kahvaltılarını yapamıyorlar. Zaten ikili eğitim eğitime bir fayda getirmediği görüşü bir genel kanaat olarak öğretmenler tarafından da savunulmaktadır.
Okulların bakım ve onarımı eğitimin en külfetli işidir. Genel bütçeden okul başına düşen miktar az olsa gerek bakım çalışmaları sıklıkla yapılamıyor. Moda deyimle idarelere bu konuda “yerel imkânları” kullanınız denilmektedir. Bakanlık yöneticileri her defasında okul ile veliyi bu durumda karşı karşıya bırakmaktadır.
Bulaşıcı hastalıklara karşı okulların hazır olmadığına dair şüphelerin bulunması ciddi bir sıkıntıdır. Okul tuvalet ve yemekhanelerinin bulaşıcı hastalıklara karşı ne kadar korunaklı olduğu araştırılması gereken bir konudur. Milli Eğitim Bakanlığı, okul temizliği ile ilgili yerel imkânların kullanılmasını tavsiye etmiştir. Temizlik personelleri, Okul- Aile birlikleri kanalı sağlanmaktadır. Ancak, personelin iş tanımın da sağlıklı yapılaması çalışma ortamında ciddi sıkıntılar doğurmaktır. Kadrolu personel sayısı göz önüne alındığında ise, uzun yıllardır, bakanlığın böyle bir tercih kullanmadığı görülmektedir.
Eğitim çalışanlarının bilimsel çalışma yapması teşvik edilmelidir. Her yıl yapılan teftişler bütün bir yıllık çalışmayı 1 derste değerlendirmede yetersiz ve yanlış bir uygulamadır. Özellikle belde ve köylerdeki araç-gereç, laboratuar yetersizliği öğrencilerin başarısını çok düşürmektedir. Bölge halkının maddi imkânsızlıkları ödenekleri olmayan okullarda yönetici ve öğretmenleri zor duruma düşürmektedir. Belde ve köy okullarındaki derslik ve bina eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir. Tapusu olmayan okulların tapuları muhakkak alınmalıdır.
İdareci atamalarında ve Anadolu türündeki atamalarda etkin olan
Ek 2’nin uygulama sürecinde çok büyük hak kayıplarına neden olduğu ortadadır. Bunun için EK 2’nin tümden kaldırılması arzu edilmektedir.