•İki günlüğüne Fatsa’ya gelen Av. Mehmet Yıldız’ın, torunun hasretine dayanamayıp, apar topar İstanbul’a geri döndüğünü,

***•***

    •ADD’nin düzenlediği Cumhuriyet Balosunda Atatürk tablosunu kazanan Ecz. Süleyman Çürüksu’nun, “ Tabloyu gözüme  kestirmiştim. Rakam ne olursa olsun alacaktım.” dediğini,

***•***

    •Kasım ayında yapılacak Fatsa buluşmasının hazırlıklarını yapan Mehmet Dizdar’ın, “Hem arkadaşlarımı hem de Fatsa’yı çok özledim.” dediğini,

***•***

    •Leyleği havada gören Didem-Sayim Altunbey çiftinin her hafta sonu farklı illere giderek gezdiklerini,

***•***

    •”Sigarayı bıraktım; ama sadece enayi sigarası içiyorum. “ diyen Azmi Mutlu’nun, “Kimse enayi durumuna düşmemek için sigara ikram etmiyor. Ben de sigara içmekten kurtuluyorum.” dediğini,

***•***

    • Kuyumcu Haşmet Sarıhan’ın, “Her sabah gazete eşliğinde kahve keyfi yaparak güne zinde başlıyorum. ” dediğini,

***•***

    •Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip paketlenmiş salata üretimine başlayan torunu Barbaros Yangın’ın tesislerini gezen Rahmi Yangın’ın mutluluktan gözyaşlarına hakim olamadığını,

***•***

    •Son yılların en ilginç bıyığını bırakan Ahmet Becioğlu’nun, “ Nusret  Doğan “ Uzun Saçlı “ lakabıyla  Türkiye’de  nam saldı. Ben de bıyıklarımla bir ilke imza atmak istiyorum.” dediğini,

***•***

    •Gelinlikten sonra hamile kıyafetleri satmaya başlayan Fatma Yümlü’nün, “Geleceği düşünmek zorundayım. Her gelin sonuçta bebek sahibi olmak istiyor. Sırada çocuk kıyafetleri de var.” dediğini,

***•***

    •Giydiği kostümlerle iz bırakan Baha Şatıroğlu’nun, “Dedemin kıyafetlerini küçültüp giyiyorum. Böylece gençlere de örnek oluyorum.” dediğini,

***•***

    • Hikmet Bıçakcı’nın her yıl olduğu gibi bu yıl da, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Hisar Sokaktaki iş yerini Türk bayraklarıyla donattığını,

                    ***•***

    •Arkadaşı Ferudun Cumhur Altuntaş’ın doğum gününü kutlayan   Tahir Olcay’a sitem eden Mahmut Talay’ın, “Ben de Ramazan ayında doğmuşum. Hediyemi isterim” diyerek hüngür hüngür ağladığını,

***•***

    • Sabah kahvaltısını her gün farklı mekanlarda yapan Yüksel Eroğlu’nun, “Arif Gülenç’in masası bir başka oluyor.” dediğini,