SAVUNMAYI SAVUNMAK
Geçtiğimiz yıllarda yüksek yargı başkanları, yüksek makamlara yetkili hukukçular atanırken aslında atanmasında etkisi de olan Sayın Bülent Arınç: ‘’Allah verdikçe veriyor. Tüm sınıf arkadaşlarım yetkili makamlara geliyor.’’ Diye cümlelere sarf etmişti. Biz de bazı haftalar ne yazacağız diye düşünürken bu hafta Allah verdikçe verdi. Hangisini yazacağımızı seçemedik. Ankara’daki TBB ve ülke barolarının savunmayı savunma mitingini mi yazalım, Sayın Musavat Dervişoğlu’nun başarısını mı yoksa Erdoğan-Özel buluşmasını mı diye üçlem içinde kaldık. Buluşmayı ileri, tarihe bırakarak Ankara’dan bahsetmek istiyorum.
Ankara’da Türkiye Barolar Birliği önderliğinde yapılan savunmayı savunma mitingi beklentilerin üstünde bir verimlilik arz etmiştir. 1978 yılından buyana gerek İstanbul Barosunun ve gerekse TBB nin etkinliklerine katılırım. 1978 yılında İstanbul’daki adliyelerin bölünüp, ilçelerde adliyeler açılmasını protesto ettiğimiz ve baro başkanımızın Rahmetli Orhan Apaydın olduğu protesto yürüyüşünden sonraki en kalabalık protesto yürüyüşü olmuştur. Son derece düzgün, olaysız, seviyeli bir gösteri yapılmıştır. Ülkenin değişik illerinden gelen meslektaşlara ilk ikram TBB Bahçesinde başlamış, toplanma alanı olan Anıt Parkta Ankara Büyükşehir Belediyesinin ikramları ile devam etmiştir. ABB si alana çorba ikramından, nohutlu pilav ve ayran ikramına kadar ondan fazla araç yerleştirerek akşam dağılma saatine kadar hizmetini sürdürmüştür. Çay ve su ikramları da ayrı çadırlarda yine aynı bollukta ve sıra beklemeden yapılmış, son derece de başarılı olunmuştur. Aslında olması gereken bu organizasyonu ülkemizde görmek pek mümkün olamadığı için takdir toplamıştır. TBB başkanı ve bölge temsilcisi baro başkanlarının konuşmasını ABB Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın kısa hoş geldiniz konuşması zirveye çıkarmıştır.
Ankara’da yapılan avukatlar toplantısının yerel bir gazetede konu edilmesini yadırgayanlar olabilir. Esasen burda güdülen amaç avukatların Ankara’da toplanması olayı değildir. Ülkemizdeki hukuk sisteminin nerelere geldiğinin vurgulanmasıdır. Hukuk o kadar dejenere olmuş, o kadar yozlaşmıştır ki aslında görevleri vatandaşlara yapılan hukuksuzlukları savunmak olan avukatlar kendi haklarını savunmak için yürüyüş yapmak zorunda kalmışlardır. Başka bir ifade ile artık TUZ KOKMUŞTUR.
Bu arada aynı gün Ankara’da bir başka yazı konusu daha oluşmuştur. O da Sayın Musavat Dervişoğlu’nun Genel Başkan seçilmesidir. Bu başlı başına ayrı bir yazı konusudur. Ancak sıcağı sıcağına atlamadan hangi siyasi görüşten olunursa olunsun Fatsalı olan herkes için gurur duyulacak bir olaydır. En azından bu satırların yazarı olarak benim için aynı kulvarda olmasak da çok sevindiğim, guru duyduğum ve hak ettiğine inandığım bir olaydır. Özelden kendisine ilettiğim başarı dileklerimi bir kez de buradan iletmekten mutlu olduğumu yazmak isterim.