SEÇİMLER VE İYİ PARTİ
Bir süre önce İYİ Parti ile ilgili bir yazı yazmıştım. Aslında arşive girip yazının tamamını tekrar etmek istedim, ancak ne hikmetse giremedim. Aklımda kaldığı kadarı ile özet olarak şöyleydi:
Kurulduğu günlerde İYİ Parti sadece taraftarlarının değil tüm Erdoğan karşıtlarının umudu olmuştu. Ülkemizde çoğunluğu sağı tercih eden seçmenlerin tercihi olacak ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimini sonlandıracaktı. Hatta bu korku ile seçimlere sokulmak istenmedi. CHP emanet milletvekili vererek gurup kurmasını sağladı. Katıldığı ilk seçimlerde de beklentileri karşılar bir başarı göstermişti. Ancak zamanla Sayın Akşener’in liderlik başarısının beklenildiği gibi olmaması nedeniyle, geçen her gün erimeye yüz tuttuğunu 31. Mart 2024 seçimlerinin var veya yok olma seçimleri olacağını, büyük olasılıkla da kendileri için beklenmedik bir hayal kırıklığı ile sonuçlanabileceğini yazmıştık.
Ben yazmıştım demek istemiyorum ama maalesef 31.Mart.2024 seçimlerinde tarihin tozlu raflarına bir adım daha yaklaşmışlardır. Benim için İYİ Partinin iki açıdan önemi vardır.
Birincisi: Sağda olmasına karşın yobaz değildir. Atatürkçüdür. Fanatik olmayıp sol ile de koalisyon kurabilecek hoşgörüsü geniş bir partidir.
İkincisi ise: Fatsalı dostumuz, kardeşimiz Sevgili Musavat Dervişoğlu’nun partinin önde gelen isimlerinden birisi olmasıdır. Çünkü partinin iktidar olması halinde güzel Fatsa’mıza katkısı olacağını düşünüyorum. Diğer taraftan her ne kadar kulvarlarımız farklı da olsa gerek tarafımdan gerekse Fatsa’da büyük bir çoğunluk tarafından sevilen, takdir edilen bir kişiliktir Sayın Dervişoğlu. Elbette partisinin de başarılı olması sevenlerini mutlu edecektir.
Gelelim bu güne: Tarihin tozlu raflarına yaklaştığını yazmıştık. Bu ay sonunda bir değişimin olacağı beklenilmektedir. Daha önce CHP de değişim olmuş, tamamen bu değişimden olmasa da CHP son seçimlerde birinci parti olmuştur. İYİ Partide oluşacak değişimin de partiye bir canlılık getireceğini umuyoruz. Bir de bu değişiklik Fatsa’nın gururu olan Musavat Dervişoğlu’nun genel başkanlığı ile olursa tadından yenmez diyebiliriz. Olur mu olur. Daha önce yine bu sütunlarda Sayın Dervişoğlu’nun kendisini iyi yetiştirdiğini, gerek ülke sorunlarına hâkimiyeti ve gerekse siyasetteki tecrübesi ve kişiliği ile birçok genel başkandan daha tutarlı ve saygın bir siyasetçi olduğunu da yazmıştım. Tüm yazdıklarımın arkasındayım.
Yazımı öncelikle Sayın Musavat Dervişoğlu’na genel başkanlık yarışında başarı, arkasından da Musavat Dervişoğlu başkanlığındaki İYİ Partinin sağın birinci partisi olması dileklerimle bitirmek istiyorum.