30 MART FIRTINA ÖNCESİ
1983 seçimlerinden bu yana Ordu’daki seçim gelişmelerini yakından izlerim. Hangi parti kimi aday gösterdi, kim kazandı, kim ikinci oldu vs. vs. 1991 seçimlerinde aday adayı, 2002 seçimlerinde de aday oldum. Özellikle Fatsa ve arkasındaki Çamaş, Çatalpınar, Kabataş, Aybastı ilçelerinin seçmenlerini genel manada tanırım. Yani hangi ilçenin, hangi parti ağırlıklı olduğu gibi.. Ünye ve arkasındaki İkizce, Çaybaşı ve Akkuş ile Kumru ve Korgan ilçelerini de aynı doğrultuda az da olsa analiz edebilirim.
Diğer taraftan özellikle bu seçimler öncesi bir seçim uzmanı, sosyoloğun bir saat diye başlayan, ancak gördüğü ilgi üzerine (3)saat boyunca verdiği bilgilendirme toplantısını da bir öğrenci gibi yakından izleyenlerdenim. Bu uzman arkadaşımız AKP’nin seçmenlerini soğanın halkalarına benzeterek en iç halkanın partiye gerçek bağlı kesim olduğunu kabul ediyor. Sonraki halkaları ise (oranlarını da tahmini olarak vererek) iktidar gücüne bağlı olarak oy verenler, moda için oy verenler, alışkanlık nedeniyle oy verenler diye oranı azaltarak dış halkalara doğru çıkıyor. Bu sıralamada partinin turuncu rengine sempati duyanlara kadar uzanılıyor. CHP’de ise halkalar daha azdır. Örneğin iktidar nimetlerinden yararlanma halkasının olmadığı gibi...
Gelelim fırtına öncesi sessizliğe: İlk bölümde Ordu seçimleri ile yakından ilgilendiğimi yazmıştım. Şimdi iki bölümü birleştirip bir analiz yapmak gerekirse; fırtına öncesi sessizlik yaşıyor olabiliriz. Eğer ulusal basının önde gelen köşe yazarlarının çark etmesi gibi, AKP seçmeninin iktidar nimetlerinden yararlanmak isteyen halkası çözülürse CHP, 1989 yılında SHP’nin aldığı sonuçları alabilir. Yok eğer el alışkanlığı devam ederse, tabloda çok fazla değişiklik olmayacağı görülecektir. Belki de çok uzun yıllardan sonra ilk defa seçmenin eğilimini tahmin etmekte zorlandığımı söyleyebilirim. Yolsuzluk iddialarına gelince, elbette etkili olacaktır. Ancak bu konuyu kabullenmek istemeyenlerin, görüntüleri ile akıllarından geçenlerin farklı olduğunu tahmin ediyorum. 30 Mart seçimlerinin bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.