KRALI GELSE
“Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız oturacağınız yer kendi minderinizin üstüdür” der Nietzsche. Tıpkı bunun gibi değişmeyen diğer bir şey de ana babanız hâlihazırda dururken aynı tahtta kral olsanız bile pozisyonunuzun “kralı gelse” den öteye geçemeyecek olmasıdır. Misal Koskoca Şehzade Selim olsanız babanız Sultan Süleyman ise “yine mi içki zıkkımlanıyorsun bre zındık” lafını yiyip de tokatı ensenizden ağrı hissetmeniz içten bile değildir. Sultan baba öyle yok halayıkların önüymüş, yok haremağaları bile kıkır kıkır gülermiş demez yapıştırıverir şaplağı. Keza Şeyhülislam oradaymış, Anadolu ve Rumeli Beylerbeyi ‘nin kulağına gidermiş, aman Valide Sultan üzülürmüş, mevzu bahis olan hanedanlığın istikbaliymiş falan demez asla.
Bu devirde kimse sultan değil, hükümdar değil, bezirgân değil lafı biteviye tam da bu durum için söylene gelmiştir. Keza internet fenomeni Bahattin Abi ‘ nin de dediği gibi ana-babayla yaşanılan ortamda insan şöyle bir ağız tadıyla depresyona dahi giremez. Tam uzaklara dalacakken elinde mandalinayla geliverir içlerinden birisi. Sonra devir idare devridir. Yine Bahattin Abi’ nin deyimiyle hani ailecek zombiye dönüşseniz anneniz “önce bayat insanları yiyin ziyan olmasınlar” diyebilecek bir konumdadır hep.
Sonra 300 TL ‘ye satın aldığınız bilmem ne marka fiyakalı kazağın altına annenizin pazardan sizin için özenle 5 TL ‘ye satın almış olduğu atleti giyip Ferrari görünümlü Murat 124 gibi dolaşmanız aile arasında gayet olağan bir şeymiş gibi karşılanabilir. Keza ailede İtalyan mafyasından hallice belli başlı ili kural vardır.
1)Büyükler daima haklıdır.
2) Büyüklerin haklı olmadığı durumlarda ilk madde geçerlidir.
Farzı mahal ünlü bir aktör olup eve geldiğinizde annenizin bir salon dolusu umumi efkar iyenin önünde “oğlum bir çay koyuver de teyzenlerle hep birlikte içelim” dediği an sadece size göre sizin bittiğiniz andır. Valla Bülent Ersoy ‘ dan fırça, fırçanın üzerine de kafasına mikrofon yemiş saz ekibi gibi kalıverirsiniz ortada. Üst üste 4 yıl Oscar Ödülü alsanız kurtaramazsınız bir daha yandan darbe almış karizmayı.
Nitekim totalde bakıldığında ilk Türk topluluklarından bu yana Türk aile sistemi kendi başına mizahın ana öğelerini içerir. Ama asla büyüyemeseniz de, amiyane deyişle kazık kadar adam olup gözlerinde hep çocuk kalsanız da, kararlarınız MİT titizliğinde sorgulansa ya da aile içi öneri vermeniz TBMM ‘ de yasa teklifi hazırlayıp onaylatmaktan bile daha zor olsa da her halükarda Türk aile yapısı UNESCO’ nun korunmada öncelikli Dünya Mirası Listesine girecek kadar da değerlidir. Şaka bir yana Türklerde aile candır.