NOVUS ORDO SECLORUM-28
Yeni Dünya Düzeni
Ekonomik Tetikçiler-3
Geçtiğimiz hafta, 'Ekonomik Tetikçiler' konuma ufak bir giriş yapmıştım. Bu öyle bir konu ki, bizim ülke olarakta nasıl bir girdabın içine girdiğimizin de, açık bir tarifi bir yerde. Size, diğer ülkelerden ve o ülkelerin liderlerinden vereceğim örneklerle, bu söylemimi daha tutarlı hale getireceğim. Aslında işleyişin aynı, fakat karşı taraf aktörlerin değiştiğini sizlerde göreceksiniz. Şimdi ben susayım, eski bir ekonomik tetikçi olan, John Perkins konuşsun.
'Biz ekonomik tetikçiler, ilk küresel imparatorluğun kurulmasının sorumlularıyız. Pek çok farklı yöntemle çalışırız. Ama sanırım bunlardan en yaygın olanı, şirketlerimizin göz diktiği, petrol gibi kaynakları olan ülkeyi belirleriz. Daha sonra IMF veya onun kardeş kurumu Dünya Bankası ile o ülkeye krediler ayarlarız. Ancak para asla o ülkeye gitmez. O ülkede büyük alt yapılar kuracak olan, bize ait büyük şirketlerimizin kasasına girer. Enerji Santralleri, sanayi bölgeleri, limanlar gibi bizim şirketlerimizin olduğu gibi, o ülkenin birkaç zengininin şirketleridir, bu şirketler. Bu yapılanlar çoğunluğun faydalanacağı şeyler değildir fakat tüm ülke halkı bu borcun altına girer. Bu öylesine büyük borçtur ki, asla geri ödeyemezler. Ve işte planın en önemli parçasıda budur. Borcun geriye ödenememesi. O zaman deriz ki;-Petrolünüzü bizim şirketlerimize oldukça ucuza satın. Ülkenizde askeri üstler kurmamıza izin verin. Ya da askerimize destek vermek için, dünyanın bir ülkesine askerinizi yollayın. Irak gibi. Veya diğer Birleşmiş Milletler seçiminde, bizimle birlikte oy verin deriz ki, böylelikle o ülkeye ait elektrik santrallerini özelleştirelim, sularını, alt yapı sistemlerini özelleştirelim. Onlara ABD'ye veya diğer çok uluslu şirketlerimize satabilelim. Böylelikle IMF'nin ve Dünya Bankası'nın çalışma sistemine uygun olarak, mantar gibi çoğalalım. Borçlanan ülkeler, o borcu asla bitiremez. Ardından yeni borç almalarını teklif edersiniz. Faizler daha da büyür, o borcuda ödeyemezler. O zaman yeni borçlar vermemiz için, devlet yönetimlerinde iyileştirme gibi şartlar sunarız. Bu o ülkenin, kaynaklarını satmasıyla sonuçlanacaktır. Buna bir çok sosyal hizmet ve kamu kuruluşu da dahil olacaktır. '
John Perkins'in anlattıkları tanıdık geliyor mu? Ben sanki yaşamışım gibi hissettim. Peki bu şekilde prangalanan ülkeler hangileri ve liderleri kim? Merak ediyorsanız, haftaya Cuma Güneş Gazetesi almayı unutmayın.:)