ATATÜRK KABAKDAĞLI’YDI
Lütfen bu da nereden çıktı demeyin!!R00; İzah edeyim. Fenerbahçe’nin tarihi yazılırken ATATÜRKR00;Fenerbahçeli’ydi derler. Galatasaraylılar bizim takımı tutardı diye gururlandırırlar. Beşiktaşlılar ise ATATÜRK Beşiktaşlıydı diye öğünürler.
Ben de ATATÜRKR00;Kabakdağlı’ydı derken dikkat edin Kabakdağda doğdu demiyorum. Kabakdağlılar’ı severdi demek istiyorum. Peki neden severdi diye soracak olursanız izah edeyim. Kabakdağlılar fi tarihinde yani osmanlı padişahı zamanında zamanın padişahının davetiyle Gürcistan’dan Türkiye’ye hicret etmişlerdir. O günün devrinde boş olan bugünkü araziye iskan edilmişlerdir. R00;O bölge dağlık bir bölge olduğundan adı KABAKDAĞ imiş. Gel zaman git zaman o dağlık alanın orman olan kısmını kesmişler, çetirlik alanları kırıp tarla haline getirmişler. Ortalık aviyane deyimle kabak gibi açılınca köyün adı Kabakdağı olmuş...
Aradan geçen zaman diliminde ....... yıkılmış genç Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş, dolayısıyla Türkiye’de Atatürk devri başlamış. Bilenler bilir muhacirlik zor zanaat. Muhacirler kümesteki tavukların arasına yeni atılmış tavuk gibidir. Kümesin eski tavukları, eski horozları, yeni gelenleri devamlı gagalar.
O zamanlarda yerli köylülerle Kabakdağlılar arasında problemler çıkmış. Yani osmanlı muhacirlere yer göstermiş ama Kabakdağın tepesinde ne yersin ne içersin diye sormamış. Gelenlerin bir kısmına çadır vermiş, bir kısmıda çadır alamamış, ağaç dallarından, kızılottan yağmurdan, güneşten korunacak “pasha” diye tabir edilen kulübelerde hayatını sürdürmeye başlamış!!! Başlamış ama yiyecek bir şey yok. Bilirsiniz açlık adama bir kaç fırın yıktırır. O misal Kabakdağlılar da bir kaç fırın yıkmış olabilir. Bunun üzerine yerli halk Ankara’ya bir istida yollayıp bölgeden gürcülerin sürülmesini istemişler.
Devir seferberlik devri. Ülke yokluk içinde. Ankara’dan bir emir gelmiş, Kabakdağlılar’ı bölgeden sürün ! O devirde ıshahat askerleri var. Gelmişler kabakdağına, milleti önlerine katmışlar. Yeni pazara indirmişler. Gemiyle muhtelif yerlere sürülmek için toplamışlar. Kabakdağlılar da o günün mebusu İsmail Çamaş Bey’e durumu telgrafla bildirmişler. Mebus İsmail Çamaş Bey Atatürk’ün çok değer verdiği insandır. O, “bugün böyle şeyler oldu ama bu insanlar iyi insanlardır. İleride ortama uyum sağlarlar, bırakalım yerlerinde kalsınlar” der.
Tabi Atatürk’ün de kendine göre kıstası vardır. “Getirin köyün dosyasını” der. Bir de bakarki bu vatanın savunmasında bu köy onlarca şehit vermiş. Dosyayı masaya fırlatır ve bu köy vatan savunmasında yerli köylerden fazla şehit vermiş der. Sonra, köylerine dönsünler diye emir verir. Bu gün kabakdağı’nda “Şehitler Ormanı” diye bir orman vardır. Orman adını etrafında yaşayan ailelerin şehit olan çocuklarının anısına vermiştir. Mesela Abdullah Çavuş’un babası hamile eşini o ormanın kenarında bir başına bırakmış. Karadeniz’de Ruslarla yapılan direnişte şehit düşmüştür. Kardeşide abisine katılmış oda HARŞİT şehit düşmüştür. R00;Bugün mezarı orada şehit düştüğü yerdedir ve mezar taşında halen Kabakdağlı olduğu yazar. Benim üç amcam 23 yaşına basmamıştır, askerde ölmüştür. Bugün mezarları bile yoktur.
Ben birgün bu olayı değerli eniştemiz güzel insan ADANALI HASAN’a anlattım, inanmadı. Hadi oradan!! dedi. Kabakdağlılar kurnazdır, şehit olunacak tehlikeli yerden geçmezler!! diye bana takaza attı. Kıymetli eniştemiz kabakdağlılar’a içten içe gıcıktır. Neden diye soracak olursanız, Kabakdağlılar dışarı kız verince (afedersiniz) kapıdaki eşeği hemen satarlar. Yani gerisini siz anlayın..
Ey benim kabakdağlılar’a gıcık değerli eniştem. Biz Halk Parti zamanındaki yoklukta at çaldık. Senin gibi AK Parti bolluğunda filan cami inşaatına sevabıma olsun diye falancı dereden çakıl çalmadık ya!!
Neyse konumuza dönelim. Kabakdağı’nda şehitlerimizin anısına ormanımız var demiştim. Atatürk’ün kabakdağlılar’a olan sevgisine aynı güzellikte karşılık veriyoruz. Ama Mebus İsmail Çamaş’ı da unutmuyoruz. Hak vaki olup, mebus İsmail Çamaş vefat edince Edirli’de Külekçi Camii mezarlığına defnedildi. Onun cenaze namazına katılan şehit çocukları Abdullah Gündüz (Abdullah Çavuş) başkanlığında kabakdağı’ndaki şehitler ormanına bir fidan alıp mezarı başına diktiler.
Bugün pazar günleri kabakdağına yapılan Sarı Tur’a katılırsanız Külekci Camisinin arkasında Mebus İsmail Çamaş yazar. Mezar taşının hemen önünde göreceğiniz dev çınar kabakdağlılar’ın oraya diktiği fidandır bunu bilin. Sonra Kabakdağı’nda şehitler ormanına gidince yıllarca o şehitlerin anısına içinden bir dal kesilmeyen ormanı göreceksiniz. Bilmem Atatürk’le Kabakdağlıların bağını anlatabildim mi?