BAYRAMLAŞMANIN ÖNEMİ
Ramazan ve Kurban Bayramlarında bayramlaşmak çok önemlidir. Bu bayramlar Allahü Teala’nın cc. İnsanlara bahşettiği özel mağfiret günleridir. Bir insan: Allah’tan cc. mağfiretini ümit ederek halisane bir niyetle Ramazan-ı Şerifini tutsa veya halisane bir niyetle: Haccını yapsa ( Hac mükellefi ise) Kurbanını kesse bütün günahları af olunur. Hatta bu insanlar acaba günahlarım af olundu mu diye tereddüt edemezler. Kul hakları hariç: O insanın bütün günahları af olunur. Biz burada kul haklarının ne kadar önemli olduğunu da anlıyoruz. Allahü Teala cc. kul haklarına çok büyük önem veriyor. Kur’an - ı Kerim’de de bunu ifade ediyor. Müslümanların kul haklarının Bayramlarda dahi affedilmeyeceğini bilip, kul hakkından çok sakınmamız lazım. Bu kul hakkı alım satımlarda olduğu gibi gıybet vs. gibi gıyabında onu çekiştirmekle de olabiliyor. Çok seneler önce bir dergide okumuştum. Allahü Teala cc. Kara şehitlerinin: Bir taarruz esnasında alnından vurularak şehit olsa dahi onun da kul haklarını affetmediği halde deniz şehitlerinin kul haklarını tarafından ödeyecekmiş. Deniz şehitleri kul haklarından da arınmış olarak ahirete irtihal edeceklermiş. Denizde şehit olma şansı çok daha yüksek olabiliyor...
Çocukluk yıllarımızda köy camilerinde bayramlaşma yapılıyordu. Bu gün de yapılıyor. Bazı örfler kaldırılmış. Eskiden caminin avlusunda bayramlaşma yapılırdı. gençler kule yaparlardı. Güçlüler omuz omuza daire yapıp, kilosu daha az olanlar da onların omuzuna basar ak kule yapılır ve bu kule yüz metre kadar mesafeyi yürüyerek bizim evin önüne gelirlerdi. bu kule yapan gençlere babam bahşiş verirdi. Kocaman bir sinimiz vardı. Bu sininin etrafına on kişi bağdaş kurarak hafif yan otururdu. Camiden çıkanlara yemek verilirdi. Rahmetli babam örflerin devam etmesinden yana idi. Sonradan bu işler gevşedi. caminin önünde bayramlaşma alışkanlığı şükürler olsun devam ediyor. Biz bu alışkanlığı Fatsaya da taşımaya gayret ediyoruz. Hacı Hulusi Baba ( Tekke) camiinde 8 - 10 sene var ki, bayramlaşmayı devam ettiriyoruz. Bu cami 300 kişi kadar cemaat alıyor. Bu cemaatın yaklaşık üçte birisi ( Gençler) bütün ısrarlara ve imam efendinin cami kürsüsünden bayramlaşma yapılacağını ifade etmesine rağmen dağılıyor. Diyebiliriz ki 200 kişi ile bayramlaşmaya devam ediyoruz. Hatta biz bu sene fındık nedeniyle köyde olduğumuz halde bu bayramlaşma yapılamaz diye arife günü akşamı Fatsaya geldik. Allah cemaattan razı olsun, bayramlaşmayı yaptık. Bayram münasebeti ile cemaate ufak bir ikramda da bulunduk. Bizden sonra da bu işleri oğlum veya torunuma vasiyet ederim. İnşallah devam eder.
Devlet erkanıyla da bayramlaşma yapılıyor. Bizim yaşımız ilerledi. Bu işi de oğluma bıraktım. O da dedesi gibi insanları kucaklayan, sosyal yönü olan bir insan. Bu bayramda bir Perşembe Yaylası turu da yaptık. Vali Çetinkaya Ordu valisiyken, bu Perşembe yaylasıyla da ilgilenmiş. Ortadaki küçük derenin önüne bir bent yaparak dar da olsa uzun bir mesafeye göl oluşturmuş. Perşembe yaylasının en görkemli yeri olan Garga Tepesine oto yolu çıkarmış. künbet düzüne mesire yerleri kurulmuş. Yani vali Necati Çetinkaya Perşembe Yaylasına imzasını atmış. Her tarafa onun eli değmiş. Biz yazılarımızda bazen ifade etmeye çalışırız. Gece saat 11 Vali Çetinkaya Akkuş’ta diye. Vali Çetinkaya Ordu ilini karış karış gezmiş, her tarafı bizzat gözüyle görmüş ve devlet vatandaş işbirliğiyle, cumhuriyet tarihimizde yapılan derslik kadar dört senede derslik yaparak köy okullarını ikiye katlamıştır.
Bizim burada asıl ifade etmek istediğimiz konu ise: Devletin zirvesinden tutun da tüm devlet kademeleri ile bayram tebrikiyle bayramlaşmaktır. Bize göre bu bir manada da milletin idareye verdiği desteği ifade edişidir. Bize göre bunda çok büyük yararlar vardır. Ancak sistem bu bayramlaşmanın önünü bir nevi tıkamıştır. 27 Ağustos Cumartesi günü PTT tebrik kabul etmemiştir. 29 Ağustos Pazartesi günü arafe günüdür. Arefe günü PTT açıktır ancak tebrik kabul etmemiştir. Bu bize göre devlet erkanı ile tebrikleşmeyi zorlaştırmış ve sayıca azaltmıştır. Düzeltilmesi GEREKİR...